Uzun süredir kaos ortamında mücadele eden Ankaragücü’nün oyuncularını tekrar saha içine konsantre etmek kolay bir iş değil. Son 12 aylık süreçte görev yapan sportif direktörler ve teknik ekiplerin bu konuda yeterince başarılı olamadığını gördük. Ancak Keçiörengücü karşısında izlenen takımda, oyuncuların tamamının maksimum çaba göstermeye çalıştığını söylemek mümkün.
Sezon başı itibari ile özellikle futbolcu maaş ve prim ödemelerinin düzenliliği konusunda bilgiye sahip değildik. Alınan kötü sonuçlarda ödeme düzensizliği etkilimiydi hep soru işaretiydi.
Ama en azından yeni dönemde futbolcu ödemeleri konusunda sorun yaşanacağını açıkçası düşünmüyorum.
Kemal Özdeş’in ilk karşılaşmasında takım üzerindeki etkisini görmeye başladık diyebiliriz. Maç sonu yaptığı açıklamalar oldukça kıymetliydi. Özdeş, ayakları yere basan ve aidiyet duygusunun önemini ön plana çıkaran ifadeleriyle dikkat çekti. Özellikle “Bu ligde kötü oynarken de kazanmak önemli” sözleri, galibiyetin ardındaki en önemli mesajlardan biriydi. Ankaragücü, belki çok iyi bir oyun oynamadı ama kötü oynadığı bir maçı kazanmayı başardı.
Keçiörengücü galibiyeti, yalnızca bugünü değil, geleceği de etkileyen bir sonuç. Daha önce de belirtmiştim; ligin üst sıralarındaki takımların puan kayıpları yaşaması kaçınılmaz.
Bu nedenle, ara transfer dönemi öncesi oynanacak Keçiörengücü ve Amed karşılaşmalarından alınacak puanlar çok önemliydi.
Amed karşılaşması ise camia için çok daha farklı bir anlam ifade ediyor. Bu maçtan alınacak bir galibiyet, Ankaragücü için sezonun geri kalanının hedeflerini belirleyecek.
Bugün Ankaragücü , zor bir dönemde kazanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Amed karşılaşması ise bu yolda yeni bir dönemeç olacak. Bu mücadelede alınacak bir galibiyet, hem özgüveni hem de geleceğe dair beklentileri artıracaktır.