Bir yerden başlamak lazım!

Ankaragücü yönetimi seçileli 3 ay oldu. Sportif açıdan ele tutulur bir şey yok. Mevcut yönetim çok acemice davranıyor. Planlama ve kadro yapılanmasında kulübe büyük zarar verdiler.

Feridun Geçgel’in getirdiği teknik direktör ve sportif direktörün takıma katkısı olmadı. Yine transfer edilen oyuncular ya sakat, ya formsuz!

Feridun Geçgel, Cihat Arslan, Seyit İçgül üçlüsünün transferleri asla kabul edilebilecek gibi değil. Maalesef yaşı ilerlemiş futbolcuları, sakatları, kapasitesi yetersiz adamları göz göre göre kulübe doldurdular. Geçen sezon Başakşehir’de ağır sakatlığı nedeniyle sadece 7 maça çıkabilen 36 yaşındaki bir oyuncu nasıl transfer edilir? Ayrıca buna teknik direktör “bana uymaz almayalım!” demez mi, sportif direktör “Daha iyisini, daha ucuzunu, daha sağlamını bulurum ben. Almayalım!” demez mi?

Gönderilmesi gereken oyuncuların gönderilememesi, gitmek isteyenlerin bırakılmaması da ayrı bir sıkıntı oluşturdu. Bugün baktığınızda kanatlarda, 8 numarada, stoper bölgesinde önemli sorunlar var. Tabii kadro yapılanmasındaki sıkıntı gelen hocayı da zora sokuyor.

TEK SORUN BU DEĞİL!

Elbette sorun sadece transferler değil. İdari sorunlar ve yönetimdeki aidiyet eksikleri de sıkıntı yaratıyor.
Özellikle de yönetimin kemik kadrosunda Ankaragücü camiasını bilen kimse yok. Ankaragücü camiasını sadece tribün grupları olarak görmemek lazım. Ankaragücü camiası çok büyük, geniş kitlelere yayılan, her kesimde taraftarı olan bir camia.

İşte bu nedenle, camianın iç dinamiklerini bilen yönetimdeki insanlardan faydalanılması lazım. Hüseyin Aytekin'in ayrılması ile Ankaragücü yönetiminin camiasıyla bağı tamamen koptu. Durali Akpınar iyi Ankaragüçlü ama yönetimde görevi farklı, o yüzden çok topa girmiyor. Topa girdiği işte başarılı. Taraftar sorumlusu arkadaşlar Abdülkadir Aktaş ve Elvan Akdeniz'de çok iyi niyetliler, çok iyi Ankaragüçlüler ama onların gücü ve etkisi de bir yere kadar.

İsmet Beltan yedek yönetici olmasına rağmen iyi niyetli çalıştı, okullara girdi, taraftarın sempatisini kazandı. Ama nedense yönetim içinde kabul görmedi. O da istifasını verdi. Beltan yönetim / taraftar arasında köprü olabilirdi. Bir de yedek yönetim kurulu üyelerinden Zafer Akdoğan var. Adam doğuştan Ankaragüçlü, camianın dibine kadar içinde, tanımadığı başkan, yönetici, tribüncü yok. İşte Beltan gibi, Zafer Akdoğan gibi adamları ön plana çıkarılması lazım. Bu isimlerden faydalanılması lazım. Zafer Akdoğan camianın iç dinamiklerini bilen bir insan. Bu arkadaşlara görev verilse kötü mü olurdu?

PARÇALI YAPI

Ankaragücü yönetiminde şu an için üçlü bir gruplaşma olduğu konuşuluyor. İsmail Mert Fırat’cılar, Feridun Geçgel’ciler ve Faruk Koca’cılar... Bütün bir yönetim yok. Ama sonuçta ortak noktada buluştukları da oluyor.

Bunu 2 olayda görebiliyoruz. Birincisi; yönetimdeki herkes yönetimin görevini sürdürmesi yönünde düşünüyor. İstifayı düşünmüyorlar. Gidebildiği kadar gidebilmeyi düşünüyorlar.
İkincisi ise Feridun Geçgel’in istifasına herkes karşı çıktı. Yani Ankaragücü yönetiminin ağır ismi Feridun Geçgel, bundan kısa bir süre önce yönetim kurulundaki görevinden rahatsızlıklarını dile getirerek istifa etti. Ama yönetimdekiler bu istifayı kabul etmediler ve bir şekilde onu görevde tuttular.

FARUK KOCA FAKTÖRÜ

Peki ne olacak? Yazılarımı takip edenler bilir. Uzun süredir, Faruk Koca’nın dönüş hazırlığında olduğunu yazıyorum. Aslında ilk hedef; Ali Koç/Faruk Koca iş birliği ile Servet Yardımcı’nın TFF Başkanı seçilmesiydi. Ama beklenmedik bir şey oldu, Servet Yardımcı kaçtı!

Şimdi Faruk Koca’nın davası devam ediyor ve devamında TFF’den de kendisini ilgilendiren bir kararın çıkması bekleniyor.

Ama şu gerçeği de unutmayalım. Bugün Faruk Koca istese, yönetimdeki, denetleme ve disiplin kurulundaki bir çok dostunu istifa ettirir ve yönetimi düşürebilir. Fakat şu an bu yolu izlemiyor.
Peki bir kez daha yazayım yönetim istifa eder mi? Edeceklerini düşünmüyorum.

Yönetim istifa ederse Ankaragücü de asla sahipsiz kalmaz. Ama bu kulübün son 45 yıllık tarihini yakından bilen biri olarak da şunu yazayım. Buraya öyle herkesin istediği bir başkan ve yönetici bulmak da o kadar kolay değil. Bu kulübün çok şeyini gördük, yaşadık. Hiç istenmeyen senaryolar da ortaya çıkabilir.
Çünkü geride çok büyük rakamlar konuşuluyor. Faruk Koca bizZat bana 15-16 milyon Euro alacağı olduğunu söyledi, İsmail Mert Fırat'ın 200 milyon TL alacağı olduğu söyleniyor, Feridun Geçgel'in 50 milyon TL alacağı olduğu söyleniyor.

Yarın ortaya birisi çıksa ben talibim derse önüne hemen bu paralar konacak. O nedenle ortaya birini de çıkaramazsınız!

Peki bu rakamlar telaffuz edilirken ortada bir başarı mı var? Hayır. O da yok. Başakşehir gibi bir şampiyonluk filan yaşasak, diyeceğiz ki, borca sokmuşlar ama, helal olsun bir şampiyonluk gördük. E o da yok.

O zaman bu paralar ne olacak? Gelmek isteyen adam bu paraları nasıl ödeyecek ve nasıl sportif başarı yakalayacak.

Eğer iyi niyetliyseniz, ilk önce bu paraları; "Biz başarılı olamadık, o yüzden boşa harcamışız, kulübe yük etmeyeceğiz, siliyoruz" demeleri lazım. Ki sonra aslanlar gibi bu kulübe talipler çıksın!

ORHAN SAL