Ligde alt sıralardaki diğer takımlar olan Adanaspor, Manisaspor, ve Şanlıurfaspor’un da puan kaybetmeleriyle, Ankaragücü oyuncuları düşme hattının az da olsa üzerine çıkarak psikolojik olarak da bir rahatlama yaşadı.
Ankaragücü Teknik direktör Mustafa Dalcı ile 3.maçına çıktı. Geldikten 2 gün sonra takımın başında sahaya çıktığı Karagümrük maçı tam bir kaos maçıydı. Ne sahada futbolcuların kafası futboldaydı, ne de tribune gelen taraftarın.
O maçı pas geçmiştik. Ancak Sakaryaspor maçındaki oyun gücü ve mücadele bize umut vaat etmişti. O maçı hakemler katletmese şimdi durum farklı olurdu.
Bandırmaspor maçında ise Mustafa Dalcı’nın oynatmak istediği oyunu ve aldığı olumlu sonucu gördük. Mustafa Dalcı, takımı uçurup, kaçırdı mı? Hayır! Bunu söylemek istemiyorum. Ancak mevcut durumda oynatması gereken oyunu oynattı. 1.Lig futbolu oynattı, sonuca yönelik oyun oynattı, önce atıp, sonra kontrolü eline aldı ve 3 puanı kopardı.
Takım mücadele etti, savaştı, iyi alan kapattı. Rakibe fazla mesafe bırakmadı, takım boyu kısa tutuldu.
Bu maçta bir şeye dikkat ettiniz mi? Tribüne gelen az sayıdaki taraftar her türlü olumsuz tezahuratı yaptı. Ama “Oyna oyna oynasan lan!” şeklinde bağrılan o çirkin tezahuratı yapmadı. Çünkü taraftar takımın mücadele ettiğini görüyordu.
Tabii bu mücadele gücünün artmasında erken gelen golün de etkisi muhakkak vardı.
Dalcı’nın 3.maçında bizlere gösterdiği bir kaç şeyden daha bahsedeyim. Oyuncuları yerinde oynattı. Örneğin Mahmut Tekdemir/Osman ikilisini stoperde kullanıyorlardı. Dalcı, bu oyuncuları orta sahada, yani gerçek mevkiilerinde kullandı. Mahmut burada iyi top kullandı, Osman’da hem Mahmut’un açıklarını kapattı, hem de rakibin gelmesini engelledi.
Ayrıca “Santrforsuz olmaz!” diyerek Bajiç’i takımda tutması da akıllı bir hamle olmuş.
Ama Mustafa Dalcı’nın bugün için gördüğümüz, şu kısa sürede takıma yansıttığı en olumlu görüntü takımdaşlığın artması olmuş.
Maçın tekrarını izledim. Oyuncuların birbirine nasıl sarıldıklarını, destek olduklarını, gollerde birbirlerine nasıl koştuklarını gördüm. Alman soğukkanlılığı ile tanınan Niko Schulz bile 2.golde sahaya kadar girerek, arkadaşlarıyla kenetlendi.
Ankaragücü futbolcularının, tıpkı taraftar gibi psikolojisi bozuk. Ancak kısa zamanda görüldü ki, oyunculara mental olarak dokunulmuş. Takviye yapılmış.
Şöyle düşünelim ve empati yapalım. Ligin içinden geçer denilen takım, darmadağın olmuş, aşure çorbası gibi her şeyden az / çok doldurulmuş, kadro yapılanması kötü yapılmış ve doğal olarak kötü sonuçlar gelmiş. Alınan kötü sonuçlarla şampiyon olur denilen takım düşme hattına inmiş.
Şimdi artık teknik veya taktik olarak ne yapabilirizden ziyade, takımın psikolojisini nasıl düzeltebilirizin çalışmaları yapılıyor. Çünkü özellikle eskilerin psikolojileri o kadar bozulmuş ki, dengeler alt üst olmuş. İşte şu an bu rehabilitasyon sürecinden geçiyor takım.
SİSTEM DEĞİŞTİ
Ankaragücü maça beklenmedik bir sistemle başladı. Ben 3-4-3 gibi başladığını gördüm. Mustafa Hoca’ya da basın toplantısında bunu sordum. 3-4-1-2 ile başladıklarını söyledi. Aşağı yukarı aynı diziliş diyebiliriz. Bu sistemle savunma zaaflarını aza indirgeyip, geçişlerle gol bulup, veya Bajiç’i ceza sahası için de topla buluşturup bitiriciliğinden faydalanıp maçı koparmak istedi.
Daha 7.dakikada gelen penaltı golü planı uygulattı. Bajiç’in penaltı vuruşu çok iyiydi. Ancak esas 2.golü gerçekten Şampiyonlar Ligi klasındaydı. 2.Golden sonra Bajiç’in tribünlere doğru yaptığı tribini gözden kaçırmadık. Haklı olduğu yerler var. Ama Bajiç’te bu sezon beklentilerden uzaktı. Bunu kendisi de kabul etmeli.
PLANA SADIK KALDI
Ankaragücü takımı ilk yarıyı 1-0 bitirdikten sonra ikinci yarı 4-5-1’e döndü. Takım 90 dakika oyun disiplininden kopmayarak maçı tamamladı ve 4-0’lık net bir galibiyet geldi.
Yeni transferler içinde Özgür Aktaş cuk diye oturan bir isim oldu. Özgür Aktaş iyi oynuyor. Takıma uyumu sağladı. Hava topu zaafını azalttı. Mert Çetin’in oyununa da katı sağladı.
Ertaç Özbir takımı ayakta tutuyor. Kaptan Osman Çelik, tam Ankaragücü ruhuna uygun bir oyuncu. Keşke Ankaragücü taraftarının tribünleri doldurduğu bir dönemde oynasaydı. Stat adeta yıkılırdı. Sıraç’ın golüne kendisi kadar bizde sevindik.
Şimdi önümüzde bir Alanyaspor kupa maçı var Bu maçta inşallah Mustafa Hoca kalecilerden Görkem veya Fatih’i tercih eder, Miraç, Hasan Nazarov, Sıraç gibi oyuncularla maça başlarda bu oyuncuların neler yapabileceklerini görme şansımız olur.
Evet kritik bir maçtı kazanıldı. Bakın Bandırmaspor maçının değerini sezon sonunda çok konuşacağız. Bu maç adeta bir kırılma maçıydı. Kaybedilmesi halinde artık 2.Ligi ciddi ciddi konuşmaya başlayacaktık, ama takım güzel bir reaksiyon gösterdi ve galibiyet geldi. Şimdi artık Adanaspor maçı tam bir hedef maçı olacak. Eğer kazanılırsa, ardından alınacak bir Yeni Malatyaspor galibiyeti ile hedef yine değişebilir.
Yazıyı taraftar değerlendirmesi ile bitirelim. Tribünde tarihin en az taraftarı vardı. Bu çok üzücü maalesef. Ankaragücü tribün olarak tarihte olmadığı şekilde dağıldı. Tribün liderlerinden Murat Koç un sağduyulu açıklamaları var. İnşallah toparlanma sürecine girilir.
NOT: Bugün (23Şubat) saat 21.00’de Ankaragücü-Bandırmaspor maçının değerlendirmesi ve kulüpte yaşanan son gelişmelerin konuşulacağı canlı yayınımızla sizlerle birlikte olacağız…