Tandoğan Tesislerindeki başkanlık odasındaki dev masada oturuldu ve konuşuldu.
Toplantıyı tribünlerin sevilen isimlerinden Murat Koç organize etti. Murat Koç'un sevilen bir isim olması nedeniyle, herkes toplantıya olumlu bir gözle baktı. Toplantıya geçmişten bu yana tribünde sevilen ve değer gören veya tribün abileri diye nitelendirebileceğimiz insanlar katıldı. Bizde davete icap ederek, toplantıda yer aldık ve bizimde görüşlerimiz alındı.
Toplantının açılış konuşmasını da Murat Koç yaptı. Murat Koç kısaca, “Son dönemde tribünlerde yaşanan sorunlar hepimizi derinden üzmektedir. Bu sorunları çözmek için ne yapabilirizi konuşmak için toplandık. Ailelerin huzur ve güven içinde stadyuma gelmesini sağlayacağız. Sağolun hepiniz geldiniz. Bugün burada ilk adımı atalım, devamı da gelir inşallah” dedi.
Daha sonra Hakan Toka, Tamer Açar, Ercüment Tekin, İsmet Beltan, Ömer Ali Şenol, Kemal Sepetçi, Fatih Öney, Zafer Akdoğan’da kısa birer konuşma yaptılar.
Merak edenler olmuş, bu ilk toplantıya tribün grupları davet edilmedi. İlk planda bu tür bir katılımla yapılan bir toplantı oldu. Yani ön hazırlık niteliğinde. Bundan sonraki aşamada da tribün grupları davet edilecekmiş.
Ankaragücü'nde son dönemde yaşanan sıkıntılar herkesin malumu. Bunun uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bu sorunların çözüm noktası taraftarların diyalog kurması. Ancak tribün liderleri cezaevinde yatarken bu diyalog nasıl kurulacak bekleyip göreceğiz. Ancak ben orada da söyledim. Aradaki, husumetten dolayı herkesin gıpta ile baktığı Ankaragücü tribünleri kan kaybediyor. Ben her her maçta özellikle ailelerin, çocukların, kadınların resimlerini çekip, bu imaj düzeltici fotoları sosyal medyada yayınlıyorum. Ama son dönemde bu resimleri çekemiyorum. Çünkü ailelerde tribünden kopuş var. Üstelik taraftara yönetime tepki gösterirken, yönetim de tutup; "siz bizden önce kendinize bakın, bölünmüşsünüz, parçalanmışsınız, aranızda rant savaşı var!" dese buna ne karşılık verebilirsiniz? Buna verilecek cevap yok. Bunları o günde söyledim.
Dilerim bu toplantı artık bir şeylerin düzelmesi açısından ileriye dönük fayda getirir. Dilerim taraftarlar arasında bir toparlanma olur.
EMNİYETİN TOPLANTISI
Öte yandan aynı gün başka bir toplantı yapılmış. Ki o toplantı aslında bana göre daha kritik.
Tandoğan'da yapılan taraftar toplantından önce Ankaragücü taraftarları Emniyete Spor Büroya davet edildiler. Buraya tribün liderleri çağrıldı. Bu toplantıya Emniyet'ten yüksek düzey bir katılım olmuş. Bir tane Emniyet Müdür Yardımcısı taraftarlara çok kritik uyarılar yapmış. Toplantıda bir tane de savcı yer almış. Toplantıda tribün gruplarına adeta aba altından sopa gösterilmiş ve bundan sonra çok dikkatli olmaları gerektiği üzerine basa basa söylenmiş. Artık tribünde tolerans veya iyi niyet beklenmemesi gerektiği belirtilmiş. Alkollü girişler için uyarıda bulunulmuş. Hatta toplantıya katılan savcının çok daha farklı ifadeleri olmuş ama, bunu benim buradan yazmam uygun olmaz. Olaya şöyle bakın; yaşanacak olası bir olayda, alınacak cezaların yanında, 6222'nin hafif kalacağı filan belirtiliyor.
Yani kısaca artık tribünlerde yeni bir dönem başlıyor. Emniyet tribünler konusunda bundan sonra çok ama çok daha titiz davranacak. Tedbirler artırılacak. En ufak bir iyi niyet olmayacak.
Elbette bu işten münferitler bir dönem sıkıntı yaşayacaktır. Şöyle ki, maç önü veya maç girişi daha sıkı tedbirler uygulanacak. Ama bu tedbirlere herkes iyi niyetli baksın. Eğer bir dönem buna katlanılırsa, belki bu sıkıntılı süreçten daha güzel bir geçiş yapabiliriz.
Ayrıca bu tedbirler sadece Ankaragücü taraftarı için uygulanacak bir şey değil. Tüm tribün grupları için geçerli olacak. Aynı gün Ankaragücü taraftar gruplarıyla birlikte, Gençlerbirliği taraftar grupları ve Ankara'da oluşmuş olan İstanbul takımlarının tribün gruplarının liderleri de Emniyete çağrılarak teker teker uyarılar yapılmış. Yani kısaca tribünde başka bir döneme geçiyoruz gibi görünüyor.
ADANA'DA SIFIR ÇEKTİLER
Gelelim takımın durumuna. Konuyu şöyle özetleyeyim. Hafta sonu Hakkarigücü-Fomget kadın futbol takımları arasında Fomget açısından çok kritik bir maç vardı. Bu maçı izlemek için Van-Hakkari'yi kapsayan bir seyahatteydim. Maç saatinde Hakkari'den Van'a dönüş yapıyordum. (Bu geziyle ilgili bir yazım olacak) Maalesef o bölgede, özellikle vadilerde internet çekmediği için maçı canlı izleyemedim. Ama döndükten sonra bir şekilde maçı izledim.
Maalesef facia bir maç olmuş.
Benim anlamadığım nokta şu ki, Mustafa Dalcı hoca deplasmanda neden bu kadar hücumcu bir on birle sahaya çıkmış. Oysa bu takım hücum yapmayı beceremiyor. Bandırmaspor maçındaki sistem ve kadro neden bozuldu anlamadım. Oysa Bandırmaspor maçında işleyen bir sistem vardı. Önce 1 puan denilerek 3-4-1-2 (yada 3-5-2) dizilişiyle ve aynı kadroyla maça başlanabilirdi. Normal şartlarda Adanaspor'un Ankaragücü'nü yenme şansı yoktu. Ama yenen 1.gole bakın. Deplasmandasınız ve henüz 5.dakikada az adamla yakalanıyorsunuz. 2.golde yine öyle, oyun disiplininden kopmuşsunuz.
Ankaragücü takımı, Malatyaspor maçı hariç, içeride dışarı da geçiş hücumu oynamalı. Set oyunu oynayacak bir Ankaragücü yok! Artı elde avuçta istikrarlı bir Dorin Rotariu var. Oda yerinde oynamıyor.
Ligin sonuna 11 hafta var. Ve iş çok tatsız yerlere gidiyor. Haftalardır düşme riski var diyoruz. Bu riski görün artık! Deplasmanda 1, içeride 3 puan takımı küme de tutar.