Bir deplasman galibiyeti elbette güzel. Ama takımda ciddi sıkıtılar var. Bu yüzden bu galibiyet kimseyi kandırmasın.
Kemal Özdeş, karşılaşmaya geçen hafta Amed SF deplasmanında çıkığı 11’le çıktı. Bunu 2 şekilde izah edebiliriz. Kemal Hoca, ya geçen hafta iyi mücadele eden, iyi savaşan takımı ödüllendirdi. Ya da Şanlıurfaspor’u ilk yarıda durdurayım, sonra 2.yarı vurucu bir darbeyle maçı kopartırım dedi. Bunu bilemiyorum. Ama her ne düşünerek hareket ettiyse planı tuttu.
Ancak maçın ilk yarısındaki 11’le Ankaragücü sabaha kadar maç oynansa gol atamazdı. Topla ilişkisi bu kadar zayıf bir Ankaragücü’nün gol bulma şansı yoktu.
Üstelik karşıdaki rakip, Şanlıurfapor takımı gerçekten çok zayıf bir görüntüdeydi ve Ankaragücü’nü maç boyu hiç zorlayamadılar.
SAPONARA FAKTÖRÜ!
İkinci yarı Bajiç/Dadashov ve Cem/Saponara değişimleri yaşandı. Bu değişimlerle Saponara yüzde yüz katkı verdi. Dadashov’da hareketliydi, topla buluştu. Ama üretim onda da yoktu. Saponara 1 tane sağlam pozisyon buldu yazdı. Dadashov’da buldu, ama yazamadı.
Buradan şunu anlıyoruz. Takıma mutlaka oyun görüşü iyi, yaratıcı, skora katkı verebilecek 2-3 oyuncu lazım.
İkinci yarıyı Ankaragücü tek kelimeyle domine etti. 46-75 arasında girilen pozisyonları, kaçan golleri sayamadım. Maç 4’e, 5’e giderdi. Ama final pasları ve şut tercihler kötü yapıldı.
Başka bir değişle oyuncular biraz egoistçe davrandılar ve golleri cömertçe harcadılar.
Son 15 dakika geri çekilen, savunmada kalan Ankaragücü vardı ve süre eritilerek maç tamamlandı.
BU ŞANLIURFASPOR’U YENEMEMEK OLMAZDI!
Galibiyet güzel, camia keyifli bir hafta sonu geçirecek. Ancak şu var ki; izlediğim Şanlıurfaspor takımı, Muhammed Gönülaçar, Aly Malle ve Kayode’nin ayrılmasından sonra ligde Yeni Malatyaspor gibi bir kıvama gelmiş, çok zayıflamış. Bu kadar hücumu olmayan bir takıma yenilmek olmazdı. Ankaragücü, Şanlıurfa’yı çok iyi zamanda yakaladı.
Şans bu kez Ankaragücü’nün yanındaydı.
Gelelim transfere…13 Ocakta transfer başladı, henüz transferleri Ankaragücü indiremedi. Emir Ortakaya elden kaçırıldı. Bu işi ya sessiz götürmeliydiniz, yada işi bitirmeliydiniz. Laf açıldı mı bize hep Ali Koç, Faruk Koca’nın dediğinden çıkmaz deniyordu. Ama Ali Koç, Emir’i Beerschot VA’ya verdi. Üstelik oyuncunun parasını da Fenerbahçe ödeyecek. Transfer edilen Michal Rakoczy’nin sakatlık geçmişi var. İnşallah yine aynı sorunlar yaşanmaz. Yaşanırsa taraftarın eleştirilerine kimse kızmasın. Çünkü taraftar o zaman haklı çıkar.
Ankaragücü bazı oyuncularla yol ayrımına gitmeli. Bajiç, Dadashov ve Varga katkı veremiyorlar. Bu konuda çözüm üretilmeli. Her maç takıma eksi yazıyor. Dorin Rotariu ise en azından çalışkanlığıyla Varga’nın önüne geçti ve takımda kalır.
Ankaragücü; Niko Schulz, Stelios Kitsiou ve Renaldo Cephas gibi 3 önemli silahının olmadığı maçtan galibiyetle dönerek moral buldu. Bakalım devamı gelecek mi?
Böyle bir rakibe karşı bile Hayrullah Bilazer, İsmail Çokçalış, Osman Çelik ve Ertaç Özbir maçın en iyi oyuncularıydılar. Bu takımdaki sorunun büyüklüğünü gösteriyor.
Ancak şu an gerçek sorun Ankaragücü’nün siyasetin tam göbeğine çekilmesi. Ankaragücü’nü kendi siyasi çıkarınız için kullanamazsınız. Ayrıca geçen haftanın ihalesinin, yazmaktan ve konuşmaktan korkmayan 4-5 cesur yerel gazetecinin üzerine bırakılmasını da asla unutmayacağız…