Hadi yeni bir başlangıç yapalım!

Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Hepimiz geçim derdindeyiz. Ve psikolojimizin de çok iyi olduğu söylenemez. Çözüm birbirimize sımsıkı sarılmaktan geçiyor. Eğer ülkece birbirimize sahip çıkmayı başarırsak çıkış yolunu da buluruz.

Kazım ESER Kazım ESER Siyaset Bilimci Yazar
Tüm Yazıları

Merhaba değerli Haber Ankara takipçileri;

Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Hepimiz geçim derdindeyiz. Ve psikolojimizin de çok
iyi olduğu söylenemez. Son günlerde yapılan bir araştırmaya göre depresyon vakaları çokça
artmış fakat bunun nedenin ne olduğunu henüz çözemiyoruz. Hani derler ya hayatın tadı yok
tamda öyle bir durumdayız. Fakat çözüm birbirimize sımsıkı sarılmaktan geçiyor. Eğer ülkece
birbirimize sahip çıkmayı başarırsak çıkış yolunu da buluruz.

Birbirimize sarılmak derken elbette yükümüzü paylaşmaktan bahsediyorum. Sorunlarımızı dertlerimizi birbirimizin yüzüne açıkça söyleyebilmeliyiz. Bu yüzleşmeler çözüm yolunu da açacaktır. Aksi takdirde diyalog yollarının kapanması sorun çözmenin ötesinde birbirimize karşı kin beslememize neden olacaktır. Hani bir atasözü var ya tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok diye tamda bu durum yaşanacaktır.

Gerek aile de gerek sosyal çevremizde artık konuşmaktan uzak sadece ellerimizde
telefon saydam bir ekrana köle olmuş gidiyoruz. Çoğu kişi hatırlar hani elektrikler gittiğinde
eğer bir de sobalı evde yaşıyorsanız o yanan sobanın ışığı tavana vurur ve karanlıkta sohbet
başlardı ya işte herkes o tadı arıyor. Hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki o günler çok uzakta
kaldı ve bir daha hiç gelmeyecek.

Yine de umutsuz olmamalıyız. En az hasarla yaşamımıza devam etmek zorundayız.
Aile kurumunu ve sosyal çevremizi ‘’1-0’dan iyidir’’ mantığıyla ayakta tutmalıyız. Ancak o
zaman hayattan tat alabiliriz. Evet belki maddi olarak özellikle son birkaç yıldır hiç kimse
memnun değil ama yine de çare arayışını bırakmamalıyız. Mesela dışarda tüm sorunlarımızla
boğuşurken evde eğer varsa çocuğumuza sımsıkı sarılıp tüm o sorunları kapının dışında
bırakabilmeliyiz.

Küçük şeylerden mutlu olabilmeli ailemizle daha verimli vakit geçirebilmeli ve anı
yaşayabilmeliyiz. Ancak o zaman fulü olan hayat berraklaşır, ancak o zaman
kaybettiğimiz mutluluğumuzu tekrar kazanma şansımız olabilir. Kendi hayatımızdan başka bir
hayatımız yok. Başkalarının yaşadığı hayatı kendi hayatımız gibi yaşamak yerine kendi
yaşamımıza odaklanmak ve kendi kendimizi rehabilite etmek en doğru adım olacaktır.
Birilerinin yaşadığı sahte hayata özenmek bizi biz olmaktan çıkarır. Ve aynada gördüğümüz
kişi günden güne yabancılaştığımız bir silüete döner ve bu en tehlikelisidir. Yaşamınız boyunca ki kazanımlarınız sadece başkalarına özeneceğiz diye yok olup gidebilir.
Birbirimize bağırıp çağıralım. Hatta içimizdekileri kusalım.

Birbirimizi kırarız üzeriz diye çekinmeyelim. Bunu mutlaka yapalım. Yapmadığımız her dakika yaşayamadığımız güzel anıların pişmanlığını çekeceğiz. Gelin bugün bir karar verelim sanki çok güzel bir
bayram sabahına uyanmış gibi herkesi arayıp halini hatırını soralım. Bu fırsatı kendimize
tanıyalım. Bir kere geldiğimiz bu dünyaya bir daha gelmeyeceğiz.

Sevgilerimle…