Bunlara güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji ve biyokütle enerjisi örnek verilebilir. Bu kaynaklar, hem çevre dostu olmaları hem de sürdürülebilir olmaları nedeniyle geleceğin enerji ihtiyacını karşılamada büyük bir potansiyele sahipler.
Hepimiz bu yenilenebilir kaynaklardan en çok hidroelektrik enerjisine aşinayız. Ülkemizde uzun yıllardır büyük hidroelektrik enerjisi yatırımları devlet tarafından yapılmaktaydı. Sonradan özel işletmelere HES proje lisansları verilmeye başlanmış ve doğaya zarar verdiği gerekçesiyle tepkilerle beraber bir çok akarsuya HES kurulmuştu. Bu projelerin çevreye etkilerinin dikkatlice değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Güneş enerjisi için panel maliyetlerindeki düşüş ve panellerin yerli olarak da üretilmeye başlanması ile birlikte, Türkiye'de güneş enerjisi son yıllarda önemli bir büyüme elde etti. Çöl niteliği taşıyan Konya Karapınar'daki arazi üstüne kurulan Avrupa'nın en büyük GES projesinde, yıllık 2 milyon kişinin evsel elektrik ihtiyacını karşılayacak güçte elektrik üretilmektedir. Tek başına bu GES projesi, yenilenebilir enerjide güneş enerjisi payını %20 arttırmaktadır. Bu durum, güneş enerjisinin ülkemizdeki potansiyelini açıkça göstermektedir.
Rüzgar enerjisi üretiminde de bir çok özel işletme tarafından rüzgar enerji santralleri (RES) kurulmaya devam ediyor. Rüzgar enerjisinde özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde rüzgar enerjisi yatırımları hızla artmaktadır. Bu bölgeler, rüzgar potansiyeli yüksek olduğu için yenilenebilir enerji üretiminde önemli bir rol oynamaktadır.
Enerji Bakanlığı'nın 2024 verilerine göre, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının dağılımı; %27,8 hidroelektrik enerji, %17,1 güneş enerjisi, %11,1 rüzgar enerjisi, %1,5 jeotermal enerji olarak yayınlanmıştır. Yıllık üretim artışlarına bakıldığında da yenilenebilir enerjinin ülkemizde giderek daha fazla benimsendiğini göstermektedir.
Yenilenebilir enerjide dünyada 11. sırada, Avrupa'da ise 5. sırada bulunmaktayız. Bakanlık, yenilenebilir enerji alanında her yıl 5.000 MW'lık gücü devreye almak istediğini belirtiyor. Yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek ülkemizde, hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımcıların ilgisi devam etmektedir. Bu ilgi, ülkemizin enerji bağımsızlığına katkı sağlarken, aynı zamanda çevre dostu bir enerji üretimini de desteklemektedir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek, ithal ettiğimiz petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltabilir ve çevreye zararlı termal enerji üretiminden uzaklaşabiliriz. Yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar, sürdürülebilir bir gelecek için hem ekonomik hem de çevresel anlamda vazgeçilmez bir adımdır.
Enerjiyi elde etmek zor, lütfen tasarruflu olmayı unutmayalım.