ABD tarafından gümrük tarifelerine ülkeden ülkeye değişkenlik gösteren oranlarda %10 ile %50 arasında artışlar yapıldı. ABD'nin en çok mal ithal ettiği ülkelerden Çin, Vietnam, Tayland ve Japonya gibi ülkeler, en fazla gümrük vergisi artırılan ülkeler oldu.
Alınan kararın ardından tepkiler gecikmedi. Avrupa Birliği, Japonya, Güney Kore, Tayland ve birçok ülkenin liderlerinden, kararın dünyada ekonomik sorunlara yol açacağını belirten açıklamalar geldi. Çin ise alınan karara karşılık, aynı oranda (%34) gümrük tarifesi artışı yaptı. ABD Başkanı Trump, Çin'in misilleme artışı kararını geri çekmemesi durumunda, mevcut %34'lük orana ek olarak %50 daha artış yapacaklarını duyurdu. Bu durumu, ticaret savaşındaki ilk çatışma olarak görebiliriz. Çin kararından vazgeçmediği için, ABD'nin Çin'e karşı uyguladığı gümrük tarifesi %125 olarak 9 Nisan'da yürürlüğe girdi. Alınan kararlar başta ABD olmak üzere dünya borsalarında kayıplara neden oldu.
ABD tarafından ülkemize ise nispeten düşük olan %10 oranında gümrük tarifesi uygulanmaya başlandı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ABD'nin ülkemizi en düşük ilave gümrük vergisi uygulanan ülkeler grubunda değerlendirmesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, ABD ile dengeli bir ticaret hacminin sürmesini istediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise grup toplantısında, "Şiddetli kasırga geliyor!" diyerek, ticaret savaşının küresel çapta ekonomik sorunlara yol açacağını vurguladı. Sizce Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklaması, bizlere hazırlıklı olun demek değil midir?
Gümrük tarifeleriyle ilgili önemli bir gelişme de dün yaşandı. ABD Başkanı Trump, birçok ticaret ortağını kapsayan ek gümrük vergilerinin, bu ülkelerle müzakerelerin tamamlanması amacıyla 90 gün süreyle %10 oranında uygulanacağını açıkladı. Bu kararla birlikte, ticaret savaşının sadece Çin ile sınırlı kalması nedeniyle piyasalarda pozitif bir hava oluştu ve dünya borsalarında yükselişler görüldü.
IMF'ye göre küresel ticaretin %43'ünü ABD ve Çin gerçekleştiriyor. Bu savaş sadece ABD ve Çin arasında kalsa bile küresel olarak ekonomik etkileri çok büyük olacaktır. Çin'deki üretim kapasitesi nedeniyle oluşacak üretim fazlası mallar, diğer ülkelerde iç üretimi olumsuz etkileyecektir. Ucuz üretimde Çin ile rekabet edemeyen yerli firmalarda iflaslar görülebilir. Elbette bu tabloyu daha net görebilmek için, ABD'nin 90 gün sonra diğer ülkeler için alacağı yeni kararlara bakmamız gerekecek. Dünya çok zorlu bir döneme giriyor: siyasi, ekonomik ve askeri çatışmalarla geçecek yıllar bizleri bekliyor.
Ülkemiz insanlarına tavsiyem, yerli üretime önem vermeleri. Her şeyi üretebilmeliyiz. Kendi kendine yetebilen ülkeler, bu ticaret savaşında ayakta kalabileceklerdir.
Önümüzdeki kasırgalı günlerde, dayanışma ve üretim gücü en büyük avantajımız olacaktır.