Yaşlanma korkusu bugün dünyada yaşayan milyonlarca kişide bulunurken yaşlılık denildiğinde genelde tüyler ürperir. Teknolojinin varmış olduğu noktada yaşlanmanın bile durdurulabileceği açıklanırken akıllara durgunluk veren araştırmanın detayları merak konusu oldu. İnsanlık tarihinin en kaçınılmaz sonuçlarından birisi olan yaşlanmanın artık tarihin tozlu sayfalara karışıyor olabileceğini biliyor muydunuz?
Son dönemlerde teknolojinin gelişmesi ile birlikte bilim noktasında yapılan araştırmalar da büyük bir sonuç verirken yaşlanma süreci ve buna bağlı hastalıklar üzerinde gerçekleşen bir takım çalışmalarda önemli adımlar elde edildi.
O SONUÇ BÜYÜK UMUT OLDU!
Leicester Üniversitesi'nde gerçekleştirilen araştırma, yaşlanma sürecine yönelik umut verici bir adımın temsili olarak hafızalara kazınırken yaşlanma sürecinin artık yaşanmamasının mümkün olabileceği dile getirildi. Çığır açan araştırmaya göre bilim insanları 'zombi hücreler' olarak adlandırılan yaşlanmış hücreleri hedeflemede büyük bir ilerleme kaydetti.
Normal işlevlerini zamanla ancak vücutta yaşamlarını sürdüren hücrelere zombi hücreler adı verilmektedir. Bu tür hücreler, yaşlanma sürecinin hızlanmasına ve çeşitli yaşa bağlı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır, bunlar arasında osteoartrit, vasküler tıkanıklıklar, Alzheimer ve Parkinson gibi önemli hastalıklar yer almaktadır.
YENİ BİR DÖNÜM NOKTASI!
yaşlanmayı yavaşlatma ve yaşa bağlı hastalıkları önleme amaçlı kullanılan ilaçlardan birisi de Senolitikler olurken CUDC-907'nin bu özellikleri, yaşlanma sürecini anlamada ve yaşlı bireylerde görülen hastalıklarla mücadelede oldukça büyük bir umut vaad etmektedir.
Özellikle de bu adımın kanserle mücadele noktasında büyük bir önem taşıdığı aktarılırken CUDC-907'nin yaşlanma sürecine ve yaşlılıkla ilişkili hastalıklara karşı potansiyel etkileri, yaşlanma araştırmalarında yeni bir dönüm noktası oluşturduğu kabul edilmektedir.
Çalışmanın bu süreci büyük bir adım olarak görülürken çalışmanın ilerlemesi durumunda farklı sonuçlara ulaşılabileceği açıklanmıştır.
