En yaygın bulaşma şeklinin sivrisinek ısırığı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Nevin İnce, tedavi edilmediğinde ciddi ölümcül sonuçları olabileceğini aktardı. Sıtmanın sivrisinek ısırığı ile bulaşan bir hastalık olduğunu söyleyen uzman isim, belirtiler hakkında da bilgi verdi.
Dr. İnce, erken tanının bu noktada çok önemli olduğunu aktardı. Özellikle yükse ateş, titreme, halsizlik gibi belirtilerin yanı sıra baş ağrısı ve bilinç değişikliği gibi belirtilerin olması durumunda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini söyledi.
EN YAYGIN BULAŞMA ŞEKLİ SİVRİSİNEK ISIRIĞI
Sıtma hastalığının en yaygın bulaşma şeklinin sivrisinek ısırığı olduğu yineleyen Nevin İnce, enfekte kanın nakli ya da steril olmayan iğnelerin kullanımı ve nadir de olsa sıtmalı bir annenin doğum sırasında paraziti bebeğe geçirme riski olduğunu kaydetti. Sıtmanın belirtilerinin, genellikle enfekte sivrisinek ısırığından 7-30 gün sonra ortaya çıktığını söyleyen İnce, "Belirtiler arasında ateş, titreme ve üşüme atakları, terleme, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma, ishal, arın ağrısı, kansızlık, sarılık, nöbetler vardır" ifadelerini kullandı.
ERKEN TANI HAYAT KURTARIR
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, "Son haftalarda sıtmanın yaygın olduğu bir bölgeye (Afrika, Güneydoğu Asya, Orta ve Güney Amerika gibi) seyahat edilmişse, yüksek ateş, titreme ve halsizlik belirtileriniz varsa, ateşle birlikte şiddetli baş ağrısı, bilinç değişikliği, nöbet, nefes darlığı ya da sürekli kusma varsa, tedaviye rağmen belirtiler devam ediyor ya da kötüleşiyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Erken tanı hayat kurtarıcıdır. Bu nedenle sıtmanın yaygın olduğu bölgelere seyahat eden kişilerin, dönüş sonrası herhangi bir hastalık belirtisi gösterdiklerinde gecikmeden doktora başvurmaları çok önemlidir" şeklinde konuştu.
Uzman isim, açıklamasının devamında en riskli gruplar hakkında da bilgi verdi. Sıtmanın tedavi edilmediği durumlarda ölümcül sonuçları olabileceğini belirten İnce, riskli grupları çocuklar, hamileler ve bağışıklığı zayıf olan bireyler olarak sıraladı.