Haber Ankara olarak Klinik Psikologlar Mehmet Emin KIZGIN ve Ecemsu TEKİN İle gerçekleştirdiğimiz röportajda ruh sağlığı alanında çalışan uzmanların sosyal medya paylaşımları üzerine konuştuk.
“Ruh sağlığı uzmanlarının sosyal medyada paylaştıkları içeriklerin, yanlış algılamalara ve damgalamaya neden olabileceğini düşünüyoruz. Özellikle, son zamanlarda sıkça sosyal medyada popülerleşen Narsistik Kişilik Bozukluğu başta olmak üzere psikolojik bozukluklara dair içeriklerin, damgalamaya yol açabileceği endişesini taşıyoruz. Bu tür içeriklerin yayılmasıyla birlikte, bireylerin toplumda dışlanmış ve anlaşılmamış hissetme olasılığının artabileceğine dikkat çekmek isteriz. Bu durum, bireylerin sağlıklı bir iyileşme süreci için gerekli olan destekten mahrum kalmasına neden olabilir. Bununla birlikte, alanda çalışan uzmanlar olarak, tanı koyma sürecinin yetkinlik istediğini ve titizlikle ele alınması gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Bir kişinin sadece belirli özelliklere sahip olmasının, bir tanı koymak için yeterli olmadığını ve böyle bir etiketlemenin sonuçlarına dikkat çekmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple, sosyal medya gönderileri üzerinden kendinize veya yakın çevrenize tanı koyamayacağınızı ifade etmek ve alanda çalışan psikiyatristlerden ve klinik psikologlardan destek alabileceğinizi belirtmek isteriz. Bu tür etiketlemelerin, bireyin kendisine, ilişkilerine ve topluma olan etkilerini derinlemesine değerlendirmenin gerekliliğine inanıyoruz.
Ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar olarak sosyal medyada yapacağımız paylaşımların tarafsız, bilimsel temellere dayanan ve profesyonel bir dil ile oluşturulmasının önemini tekrar vurgulamak istiyoruz.”
Ek olarak uzmanlar, terapi ve danışmanlık hizmeti almak istediğinizde başvuracağınız uzmanın eğitimini de değerlendirmeniz gerektiğini vurguluyor.
“Terapi veya danışmanlık hizmetlerine erişimle ilgili bir başka önemli endişeye de değinmek istiyoruz. Terapi yapma yetkisinin sınırlarının aşıldığı pek çok duruma şahitlik ediyoruz. Uzman Klinik Psikologlar olarak, bu tür eylemlerin danışanların yanlış yönlendirilmesine yol açabileceğini ve ruh sağlığı hizmetlerine karşı güvensizlik duygusu yaratabileceğini belirtmek isteriz. Toplumu terapi veya danışmanlık hizmeti almayı düşündüklerinde, başvurdukları uzmanın sahip olduğu eğitim ve uzmanlık alanı hakkında bilgi almaya davet ediyoruz. Danışanların güvenliğini ve refahını sağlamak için mesleki yeterliliği korumanın ve etik standartlara bağlı kalmanın önemli olduğuna inanıyoruz.”