Çok uyuyan insanların sıklıkla yaşamlarında ki sorunlar ve olumsuzluklardan kaçma eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Bu bireyler çoğunlukla sorunları düşünmemek, olumsuzluklardan uzaklaşmak ve dinlenmek amacı ile bir kaçış yöntemi olarak uykuyu tercih etmektedir.
Fakat uyku süresi normalin üstüne çıkmaya başladıkça kişi kendisini daha depresif, daha sinirli ve çözümü olmayan sorunların merkezinde bulmaya başlar. Oysa yaşamda ki sorunları uyku ile çözmek ve kendini daha iyi hissetmek mümkün değildir.
Yapılan araştırmalar insanların dörtte üçünün ortalama altı ile sekiz saat uyuduğunu belirtiyor. Bu aralık, yaşamın uzunluğu ve kalitesi açısından en iyi sonuçlar olarak değerlendiriliyor.
VÜCUT YAPMADIKLARINA VE YARIM KALANLARA ODAKLIDIR
Çok uyuyan insanlar, günün büyük çoğunluğunu uykuda geçirdiği için kalan zaman içerisinde gündelik işleri, kişisel bakımı, sevdiklerine zaman ayırmayı vb. durumları çok daha hızlı ve seri şekilde yapmaya çalışmaktadır yani bir nevi sınırlı zaman içerisinde her şeye ve herkese yetmeye çalışır.
Ancak bu mümkün değildir mutlaka yetişemediği ve yarım kalan bir şeyler olmaya devam eder. Bu durumda kişinin daha agresif ve sinirli olmasına neden olur. Çünkü zihin yapamadıklarına ve yarım kalanlara odaklıdır, kişi bu yüzden sürekli olarak tamamlama, yetişme telaşı içerisindedir.
Uzman Psikolog Kaan Üçyıldız,'' Uyku hem beden hem de ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Fazla uyumak ve az uyumak kişinin olumsuz sonuçlar ile karşılaşmasına sebep olabilmektedir. Uyku saatinizi ve sürenizi dengede tutmalı, mümkün oldukça ideal uyku sürelerine uyum sağlamalısınız.'' dedi.