Konu ile ilgili açıklama Türk Böbrek Vakfı Timur Erk tarafından yapıldı. Erk, yaptığı açıklamasında ciltteki kuruluğun basit bir problem olarak görüldüğünü, ancak vücudun bu noktada uyarabileceğini ifade etti.
Uzman isim, böbrek hastalarındaki kaşıntı sebeplerini de sıraladı. Kuru cilt ve terlemede azalmanın en temel sebepleri arasında olduğunu ifade eden Erk, böbrek hastalıklarının üçte birinde cilt kuruluğunun görülebileceğini söyledi.
BAKMAK YETERLİ OLAMAYABİLİR
İnsanlar sağlık konularını takıntı haline getirmediği sürece bazı belirtiler için harekete geçmez. Ciltteki kuruluk ve kaşıntı, sanılanın aksine sadece dış etkenlerden kaynaklı olmayabilir. Böbrek hastalıklarının da bu tür belirtilerle kendini gösterebildiği biliniyor. Kronik böbrek hastalığı, vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açarak cildin kurumasına neden olur. Bu kuruluk durumu süreklilikle kendini gösteriyorsa, sadece mevsimsel etkiler veya beslenme eksikliklerine bakmak yeterli olamayabilir.
Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen, gerek kronik böbrek yetersizliği sürecinde, gerekse son dönem böbrek yetersizliğinde kuruluk ve kaşıntının çok sık gözlenen sorunlardan biri olduğuna ve hastaların yaklaşık üçte birinde gözlendiğine dikkat çekiyor.
BÖBREK SAĞLIĞINI KORUMANIN YOLLARI
Böbrek hastalıklarının sinsi ilerlediğini ve erken dönemde belirti vermediğini vurgulayan Türk Böbrek Vakfı Timur Erk de, "Ciltteki kuruluk basit bir problem gibi görünse de vücudumuz bizi uyarıyor olabilir, bu nedenle sinyalleri iyi okumak gerekir. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve genel sağlığınızı koruyabilir. Bu nedenle, yılda bir kere yapılan kan testleri ve doktor kontrolleri böbrek sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birdir" dedi.
Uzman isim, yaptığı açıklamasında kaşıntı sorununun mutlaka gözardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Kaşıntı türlerini iyi bir şekilde ayırt etmenin önemli olduğunu söyleyen Erk, kuruluğun mevsimsel olabileceği gibi beslenme eksikliğinden de kaynaklanabileceğini ifade etti.