Köpeklerden insanlara geçen kist hidatik hastalığı pek çok organı ciddi bir şekilde etkileyebiliyor. Konu ile ilgili Veteriner Hekim Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, yaptığı açıklamasında Türkiye’de beyaz kanser hastalığının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti.
Uzman isim bunların yanı sıra başıboş köpeklerin yaydığı bir diğer büyük riskin kuduz vakalarındaki artış olduğunu söyledi. Toplanmayan her gün 2 bin ton köpek dışkısının sağlık açısından ciddi bir risk yarattığını söyleyen Sabuncuoğlu geç kalmadan gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti.
HIZLA YAYILIYOR
Türkiye’de başıboş sokak köpekleri, yalnızca güvenlik değil, halk sağlığı açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, köpeklerden insana geçen ve halk arasında “beyaz kanser” olarak bilinen kist hidatik hastalığının hızla yayıldığını belirtti.
BİR YILDAN UZUN SÜRE TOPRAKTA CANLI KALABİLİYOR
Köpeklerden insanlara bulaşan “kist hidatik” hastalığı, karaciğer ve akciğer başta olmak üzere hayati organlara yerleşerek ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Köpeklere kontrolsüz üreme ve sağlık taramalarının yapılmaması da tehlikeyi büyütüyor. Veteriner Hekim Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, köpek dışkılarının çocukların oyun alanlarından yaşam alanlarına kadar geniş bir çevrede ciddi sağlık risklerine yol açtığını söyledi. Türkiye’de bu hastalığın dünya ortalamasının üzerinde yaygın olduğunu ifade eden Sabuncuoğlu, parazitin kaynağı olan köpek dışkılarının bir yıldan uzun süre toprakta canlı kalabildiğini ve sebze, meyve ya da kirli su yoluyla bulaşabildiğini söyledi.
BEYAZ KANSER NEDİR?
Beyaz kanser riskinin hızlı bir şekilde artması sonrasında konuyla ilgili araştırmalar da hız kazandı. Toplum içerisinde köpek tenyası kisti olarak da tanımlanabilen bu rahatsızlık ülkemizde dünya ortalamasının üstünde görülüyor. Köpeklerin bağırsaklarında bulunan bu rahatsızlık, köpek dışkılaması ile dışarıya çıkıyor ve iyi yıkanmayan ürünlerden toprağa kadar pek çok alanda 1 yıla kadar canlı yaşayabiliyor. İnsanlara bulaşabilen beyaz kanser başta akciğer ve karaciğer olmak üzere diğer organlara da yerleşebiliyor.