İYİ Parti’nin Grup Genel Kurul Toplantısının 28. dönem 2. yasama yılı 3. birleşimi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleşti. Toplantıda haftalık konuşmalarını yapmak üzere kürsüye çıkan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti’nin kuruluşuna değinerek konuşmasına şöyle başladı:
“BİR SOSYOLOJİ İYİ PARTİ’DE CİSİMLEŞTİ”
“Değerli dava arkadaşlarım 25 Ekim 2017’de bir olay oldu. İYİ Parti kuruldu ve Türkiye’de bir şeyler değişmeye başladı. Taşıma suyla mı? Hayır. Taşıma seçmenlerle mi? Hayır. Taşıma fikirlerle mi? Kesinlikle hayır. Olan şey şuydu: Bir sosyoloji İYİ Parti’de cisimleşti. Milyonlarca insanın duyguları, talepleri ve itirazları İYİ Parti’nin güneşi altında ortaklaştı. Cumhuriyetimizi kollamak ve Türk milletini korumak için kararlılıkla yola çıkmış bir siyasi hareket olarak kurulmuş ve kendini hissettirmiştir. İYİ Parti’nin sevgisi şanlı tarihimizin altın halkaları sayılan Türk büyüklerine ve Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu sevgidir.”
“SÖZDE BİR SİYASETE YER YOKTUR”
Başkan Dervişoğlu, Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesine gönderme yaparak, "İYİ Parti'de, bin odasında bin fitne mumu yanan ve Saray'ın karanlık dehlizlerinden çıkan sözde bir siyasete yer yoktur. Bizim siyasetimizde, tutulacak tek el, milletimizin nasırlı elleridir" ifadelerini kullandı.
BUĞDAY FİYATINA YENİDEN DİKKAT ÇEKİLDİ
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, konuşmasında gündem konuları arasında Kurban Bayramı’nın gelmesi ile birlikte maaşlar ve enflasyonun durumunu ve buğday fiyatının değişmesine şöyle dikkat çekti:
“Önümüz Kurban Bayramı. Maaşlar malum, enflasyon ve fiyatlar da malum. TÜİK’in ‘Aman Hünkarım duymasın’ enflasyonu bile %75 artarken buğdaya verdikleri fiyat geçen seneye göre %12, arpaya verdikleri fiyat ise %3,5 artmış. Geçen yıla oranla mazot %10, gübre %60, zirai ilaçlar %70 yükselmiş. 11 liraya mal olan 1 kilogram buğday 9250 lira! Sanki zamanında veriyorlarmış gibi bir de primleri artırmakla övünüyorlar. Yazıklar olsun size be! Siz çiftçinin idam fermanını vermişsiniz de kendinizden haberiniz yok. Nasıl işleyecek nasıl sürülecek bu tarlalar? Nasıl üretecek bu insanlar!”
“HEPSİ KUR KORUMALI MEVDUAT HESABINA GİTTİ”
Dervişoğlu, konuşmasında Merkez Bankası’nın 818 lira zarar ettiğini vurgulayarak açıklamalarına şöyle devam etti:
“Böyle olmayacağı ve sürdürülemeyeceği kesin. Çünkü Türkiye ekonomisi karın özelleştiği, zararın ise kamulaştığı bir anlayışla yönetiliyor. Yani yeni ekonomi modeli denen, aslında eski ve köhnemiş bir üretim anlayışının iz düşümü olan model yüzünden TCMB 818 milyar lira zarar etti. Nereye gitti bu paralar? Sanayi yatırımlarına mı? Gençlere teşviğe mi yoksa tarımsal desteklere mi? Sarayın kaçak nüfusuna gidenleri saymazsak hepsi kur korumalı mevduat hesabına gitti. Bundan sonra da dövize en yüksek faiz veren ülke olduğumuz için yine spekülatörlere ve yabancı fonlara gidecek. Yani paran varsa dünya üzerinde elde edemeyeceğin bir faiz gelirini Türkiye’de cebine atabiliyorsun.
“SOHO’DA DOLAŞTIĞIN KADAR HALKIN ARASINDA DA DOLAŞ”
Müsavat Dervişoğlu, konuşması sırasında vergi zamları üzerinden gelirlerin karşılanmaya çalışıldığını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yurtdışı ziyaretlerini hatırlatarak şunları söyledi:
AKP gelir vergisi toplayamıyor. Dolaylı vergileri toplayabiliyor. Gelir vergisini zenginlerden alırsın ama zenginlerin hepsi eşin, dostun, kankan ve ortağınsa elbette onları affedersin ama garibansa affetmezsin. Vergilerine zam yaptığın kadar maaşlarına zam yapmazsın, iliğini kemiğini kurutursun vatandaşın. Buradan İngiliz Finans sermayesinin çıkarlarını kendi vatandaşının çıkarlarına tercih eden Bakan Şimşek’e sesleniyorum. Soho’da dolaştığın kadar bir kere de halkın arasında dolaş!
“MİLLETİMİZ ETE HASRET”
Emeklinin, asgari ücretlinin, diplomalı yoksulun, ev hanımının çektiği sıkıntıları dinle. Sonra da asgari ücretlere ve emekli maaşlarına zam yapmamayı kendi vicdanına bir anlat bakalım. Buğday üreticisine, çay üreticisine, hayvan üreticisine, hak ettiğini vermemeyi kendi vicdanına bir anlat bakalım Mehmet Şimşek. Bir yıl oldu göreve geleli. Dolar 21 liradan 32 liraya çıktı! Bir yıldır işsizlik rakamları aynı yerde duruyor. Önümüz Kurban Bayramı dedik. Milletimiz ete hasret. Makarna ve bulgur yemekten çocuklarımızda beslenme bozuklukları var. Ülkemizde 20-25 kilo civarında et tüketilebiliyor sadece.”
Başkan Dervişoğlu, Kurban Bayramı’nda kurbanlık fiyatlarının yüksek olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
"Sadece dar gelirli vatandaşlarımız değil, orta gelirli vatandaşlarımız da artık bu bayram kurban alamayacaklar. Yapılan tüm ithalata rağmen kurbanlık hayvan fiyatları geçen seneye göre yüzde 100'ün üzerinde artmış halde. Diyanet'in açıkladığı rakamlara bakın; kurbanlık bağışları yurtiçinde 11 in 750 lira, yurtdışında 4 bin 750 lira. Bu bile gösteriyor ki biz dünyanın 2,5 katı paraya et tüketiyoruz. Makam araçlarından ve ilmi gezilerden asla taviz vermeyen Diyanet diyor ki; parayı bize verin, zaten kimse size vize de vermez, senin de ete ihtiyacın yok gibi istihareye yat, belki rüyanda görürsün. İşte nereden nereye Türkiyem. Dinimize göre büyükbaş hayvana 7 kişi dahil olabiliyorken; Erdoğan Türkiye'sinde 8 emekli bir araya gelip bir kurbanın 7'de bir hissesini karşılayamıyor. Diyanet Vakfı kurban fiyatı 11 bin 750 TL. En ucuz onlarda görünüyor. Yani 3 emekli bir araya gelse ikramiyesiyle, Diyanet Vakfından bir küçükbaş kurban alamıyor. Tebrikler Erdoğan, bu başarı senin. Ne kadar iftihar etsen azdır. Bu kötü gidişin önüne, ancak milli tarım politikalarıyla geçilebilir."
ERDOĞAN VE SİNAN ATEŞ’İN AİLESİYLE OLAN GÖRÜŞME
Konuşmasında Sinan Ateş'in ailesinin de bayramını kutlayan Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ayşe Ateş görüşmesini de şöyle değerlendirdi:
"Bu bayramın, adaletten yoksun geçirdikleri son bayram olmasını yürekten temenni ediyorum. Dilerim ki Erdoğan, yaptığın o görüşmede, Ayşe Ateş'in gözlerinin içine bakarak, dünya lideri olduğun makamında, her yargı sürecine parmağını sokabildiğin kudretinle, 'Evet ben bu ülkenin tek adamıyım, Cumhurbaşkanıyım ama katillere dokunamıyorum' dememişsindir. O kızların halini hatırını sorarken de babalarının neden öldüğünü bile yazmayan adı iddianame, kendi ibraname olan bir tomar kağıt parçasını düşünür ve bu vebalden nasıl kaçacağını idrak edersin. Bizim gerçek sahibi olduğumuz hikayenin, nakaratı olmayı becerebilseniz keşke. Senin de bayramın kutlu olsun Erdoğan, vicdandan yoksun geçirdiğin son bayram olsun"