Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelere Bakan Alparslan Bayraktar da katılarak milletvekillerine bir sunum yaptı. Ardından ise milletvekillerinden gelen soruları yanıtlayan Bakan Bayraktar Türkiye’nin enerji politikaları ve bu alanda yapılan çalışmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin büyüyen bir ülke olduğunu belirten Bakan Alparslan Bayraktar buna bağlı olarak enerji talebinin de arttığını söyledi. Son 20 yıllık süreçte doğalgaz ve elektrikte talebin 3 kar arttığını belirten Bakan Bayraktar önceliklerinin bu artan talebi karşılamak olduğunu belirtti. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için de 2022 yılından itibaren stratejilerini kurguladıklarını ifade eden Bakan Bayraktar politikaların bunun çevresinde şekillendiğini söyledi.
KONUTLARDA KULLANILAN ELEKTRİĞİN TAMAMI RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ÜRETİLİYOR
Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035'te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.”
NÜKLEER ENERJİ 70 YILLIK RÜYAMIZ
Nükleer enerjinin Türkiye'nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri'yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956'da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye'de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore'de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976'da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu'yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015'te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu'ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye'nin arz güvenliğini, Türkiye'nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye'nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar zaman zaman eleştiri konusu olan BOTAŞ’ın borçlarına ilişkin de bilgi verdi. BOTAŞ’ın ödenmemiş faturasının bulunmadığını belirten Bakan Bayraktar bu kurumun enerji temin ettiği ülkelere borcunun olmadığını ifade etti. Ayrıca Bakan Bayraktar BOTAŞ’ın özelleştirilmesi gibi bir düşüncelerinin de asla olmadığının altını çizdi.