Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 10'uncu Zirvesi’ne katılmak üzere Kazakistan’ın başkenti Astana'ya gitti. Zirve dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede, yürütülen mevcut projelerin durumunu istişare ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni iş birliği alanlarının belirlenmesine dair kararlar aldıklarını belirterek, “Bölgemizin refahını artırmak üzere ekonomi, ticaret, karşılıklı yatırımlar, ulaştırma, enerji gibi alanlarda çalışmalarımızı sürdürmekte kararlıyız. Ulaştırma alanındaki yol haritamız, bölgesel ekonomik kalkınmanın önünü açarak, Türk dünyasının iktisadi ve sosyal entegrasyonunu hızlandıracaktır” şeklinde konuştu.
Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramını da zirve gündemine taşıdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akan kanı durdurup, kalıcı barışa nasıl katkı sunabileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Kardeş devletler olarak, uluslararası alanda iş birliğimizi ve dayanışmamızı artırmak noktasında mutabık kaldık. Müteakip zirvenin 2024 yılında Kırgız Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilmesini kararlaştırdık” dedi.
“DÜNYANIN UMUDU TÜRK DEVRİDİR”
Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulmasıyla beraber Türk devletleri arasında birliği ve dayanışmayı başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, “Şu anda artık siyasi birlikteliğimiz hamd olsun mevcut. Askeri noktada en önemli dayanışmayı zaten malum Karabağ'da gösterdik.
Karabağ dünyaya karşı bunun en büyük ispatı oldu. Yani bir devlet, bir millet böyle bir dayanışmayı arkasında görürse neticeyi de alabilir mesajı verildi. Karabağ’da da işte o netice alındı. Teşkilatımızın dinamizmi artık işlevsiz kalmaya başlayan küresel mekanizmaların boşluğunu kısa zamanda doldurma noktasında bizlere umut veriyor. Türk Devletleri Teşkilatı, uluslararası sistemdeki tıkanıklıkları açmak, etkin ve kalıcı çözümler üretmek için dünyanın yükselen gücü haline gelmektedir. Geleceği ve bugünkünden daha kapsayıcı, daha adil bir dünyayı inşa etmek için daha çok çalışacağız. Çünkü dünyanın umudu Türk Devridir” dedi.
“GAZZE’DE TÜRKİYE'NİN GARANTÖR ÜLKE OLMASINDAN DAHA TABİİ NE OLABİLİR”
Türkiye’nin Gazze’de yaşanan çatışmaların sona erme ihtimalinin ardından oluşabilecek bir uluslararası barış gücü gibi bir askeri oluşumun içinde yer alıp almayacağına ve garantörlük konusunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Garantörlük konusunu bu olaylar başladığı andan itibaren sürekli söyledik, söylüyoruz. Dedik ki; eğer Türkiye'ye bir garantörlük görevi düşerse biz görevi almaya hazırız, garantör ülke olabiliriz.
Kıbrıs'ta, Yunanistan garantör ülke olabiliyor, İngiltere garantör ülke olabiliyor, Türkiye haliyle garantör ülke ise, Gazze'de neden benzeri bir yapı olmasın? Gazze’de Türkiye'nin garantör ülke olmasından daha tabii ne olabilir? Yani biz orada da garantör ülke rolünü üstlenebiliriz. Bunun şekli ne olur onu olaylar gösterir, onu zaman gösterir. Bunun güvenlik boyutu da olur, siyasi boyutu zaten olacaktır ve bütün bunlarla beraber tarihi ve kültürel boyutu da var zaten. Bu tarihi arka planın şekillendirdiği bir yapı söz konusu ve Türkiye olarak bizim başat bir rol üstlenmemiz gerekir. Bu da tarihle bugünü ve geleceği adeta şekillendiren bir gelişme olacaktır.
“ARTIK DÜNYA FİLİSTİNLİ ÇOCUKLARIN ÇIĞLIĞINI DUYMAK ZORUNDADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli muhataplarıyla görüştüklerini, doğruyu ve adıl olanı anlattıklarını ve buna devam edeceklerini belirterek, “Filistinli çocuklar dünyanın diğer çocukları gibi huzur içinde yaşayabilsin diye mücadele ediyoruz. Onların daha güzel bir dünyada güvenlik endişesi duymadan yaşaması için çalışıyoruz. Artık dünya Filistinli çocukların çığlığını duymak zorundadır. O masumlara, o mazlumlara yardım elimizi uzatmak boynumuzun borcudur. İnsanlık görevidir bu. Kendi topraklarında hür biçimde ve huzur içinde yaşama isteklerini dünya görmezden gelemez. Biz o isteği hatırlatmaya, yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“NETANYAHU HİÇBİR ŞEKİLDE BİZİM İÇİN MUHATAP ALINABİLİR BİRİ DEĞİL ARTIK, ONU SİLDİK ATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta da barışın sağlanması için bir rol üstlenir misiniz? Yoksa bu katliamlardan sonra İsrail sizin için konuşulur olmaktan çıktı mı? İsrail’le konuşur musunuz” sorusu üzerine “Benim şu anda bir temasım yok. MİT Başkanımız İbrahim Kalın İsrail tarafıyla görüşüyor. Tabii ki Filistin’le ve Hamas’la da görüşüyor.Şunu söyleyeyim, Netanyahu hiçbir şekilde bizim için muhatap alınabilir biri değil artık. Onu sildik attık. Bu konudaki kararı İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde yapacağımız görüşmelerle vereceğim. Oradaki havayı bir görelim. Ama bunun dışında bağları tamamen koparmak, hele hele uluslararası diplomaside öyle bir şey olmaz.
Onun için gerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve gerek diğer bakan arkadaşlarımla, diplomasinin bütün imkanlarını kullanıyoruz ve buna devam edeceğiz. Bizim temel amacımız İsrail-Filistin meselesinde nihai barışı tesis edebilmek. Bunun için girişimler yapıyor, formüller geliştiriyoruz ve buna da devam edeceğiz. Akan kanın durması, barışın tesisi için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Amacımız bölgemizi de ülkemizi de rahatlatacak kalıcı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmaktır. Bunu sağlamak için çağrılar yapıyoruz, mesela ilgili tüm tarafları bir konferansta buluşturmak istiyoruz.” dedi.
Haberankara.com