Yiğit Yantaç, düzenlediği basın toplantısında Opel'in 2024 yılına dair sonuçlarını değerlendirerek, markanın geleceğine yönelik planlarını paylaştı. Stellantis Türkiye olarak 2024 yılına sektöre farklı bir bakış açısıyla, oldukça olumlu bir şekilde başladıklarını vurgulayan Yantaç, rekor kıran ilk çeyreğin ardından, nisan ayında gerçekleşen seçimlerin etkisiyle hem ekonomik hem de otomotiv sektöründe kısmi bir duraklama gözlemlediklerini belirtti.
Opel Türkiye olarak geçen yıl için kendilerine 70 bin adetlik bir satış hedefi koyduklarını ve yaklaşık yüzde 6’lık bir pazar payı hedeflediklerini açıklayan Yantaç, yılın ilk çeyreği itibariyle hem sektörün hem de Opel’in iyi bir başlangıç yaptığını dile getirdi.
Yantaç, bu konuda şunları söyledi:
"Opel olarak biz burada tedarik anlamında doğru planlamayla beraber araç tedarikini sağladık ve satışlarımızı gerçekleştirdik. Daha sonra temmuz ayıyla özellikle portföyümüze yeni Movano aracımızın katılımıyla ticari ve binek araçlardaki taleplerimizin de yani tedarik sıkıntılarında çözülmesiyle beraber ağustostan sonra kademe kademe hep yüzde 5,5 ve üzeri pazar paylarını almaya devam ettik. Geçen sene başında 70 bin adet bandını buluruz dedik ama çok güvendiğimiz iki modelimizin lansmanının gecikmesini doğrusu öngörmemiştik. Bu lansmanlardan biri bugün satışa sunduğumuz yeni Grandland modelimiz, diğeri ise bu sene ilkbahar döneminde satışına başlayacağımız yeni Frontera. Geçen sene bir de hedeflediğimiz adette Vivaro Van City modelini de neredeyse hiç alamayınca, sene başında kendimize koyduğumuz hedeften sadece 7-8 bin adet saparak yılı 62 bin adetin üstünde bir satışla toplamda yedinci sırada tamamladık."
"GLOBALDE, TÜRKİYE EN ÇOK OPEL SATILAN ÜÇÜNCÜ ÜLKE OLDU"
Opel Türkiye Genel Müdürü Yantaç, 2024'ün marka açısından hem ulusal hem global kapsamda çok önemli kazanımlar elde edilen bir yıl olduğuna işaret ederek, ticari araçta Opel Türkiye tarihinin en iyi ve rekor pazar payını ve adedini elde ederek tamamladıklarını ve yaklaşık yüzde 6,7'lik pazar payı elde edip tarihlerinin en iyi sonucuna imza attıklarını dile getirdi.
Bunda, yenilenen ticari araç gamları içinde yeni Movano ve Combo Elektrik gibi modelleri pazara sunmalarının da etkisi olduğuna dikkati çeken Yantaç, "Globalde ise geçtiğimiz yıl gösterdiğimiz performansla globalde Almanya ve İngiltere'den sonra en çok Opel satılan üçüncü ülke olma başarısını gösterdik. Bunu iki yıl üst üste başardık aslında. Opel'in de Türkiye'de ne kadar güçlü bir marka olduğunu tekrardan globaldeki sonuçlarımızla beraber kanıtlamış olduk. Yabancı dilde 'home country' yani ana ülke kavramını aslında ne kadar hak ettiğimizi bu yıl da gösterdik. Pazar payı olarak da ikinci kapadık. Bu da büyük bir başarı. Almanya'dan sonra globalde en yüksek pazar payına sahip ikinci ülke olduk. Şunu da söylemem gerek ki global Opel satışlarının yüzde 10'u Türkiye'de gerçekleşti." diye konuştu.
"2025 PAZAR HEDEFİMİZ, YAKLAŞIK 70 BİN SATIŞ"
Yantaç, 2025 öngörülerine değinerek Türkiye'de pazarın bundan sonra çok anormal bir durum olmadığı sürece 1 milyon bandının altına inmeyeceğini hatta bu yıl 1 milyon 150 bin adetleri göreceğini düşündüklerinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Fakat şunun da altını çizmek isterim. Türkiye'de halen 1000 kişi başına düşen araç sayısına baktığımızda halen pazar yüksek potansiyele sahip, bir de pazarımıza son 2-3 senede giren yeni markaları da dahil edersek aslında başka bir öngörü daha karşımıza çıkıyor. Bu nedenle son iki yılda yaşanan üst üste rekorun devamı da gelebilir yani önümüzdeki 2-3 sene daha bu trendin devam ederek, pazarın her sene üstüne koyarak rekor kırmasını da bekleyebiliriz."
Yantaç, Opel olarak 2025'te, pazar beklentisinin böyle olduğu bir dönemde yine yaklaşık 70 bin adet satış yapmayı, yaklaşık yüzde 5,5 ve üzeri pazar payı elde etmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Bu hedefin yaklaşık 20 bin adet ve biraz üstünü ticari araç, kalanın da binek otomobil satışı oluşturacağını hedeflediklerine dikkati çeken Yantaç, "2025'te hafif ticari araçlara dair iddiamız ilk üçte tamamlayacağımız bir yıl olacağına inanıyorum. Her üç Opel satışından biri hafif ticari araç olacaktır 2025 yılında ve en kıymetli noktalardan biri D segmentinde 2025 ile birlikte lokal üretime geçiyoruz Vivaro ile birlikte. Yıl içerisinde Zafira da artık Türkiye'de üretilecek olup, lokal üretime geçecektir. D segmentte yakın zamanda Vivaro aracımız başlıyor." ifadelerini kullandı.
Binek araçta SUV dendiğinde en ön plana çıkan markalardan biri olmak istediklerine vurgu yapan Yantaç, geçen sene yaklaşık 2 bin 600 adet elektrikli Opel satışı yaparak, o yılki satışlarının yaklaşık yüzde 4,2'sini bu kategorinin oluşturduğunu belirtti.
"ENGELLİ MUAFİYETİ ALANINDA BİZİ ÇOK ETKİLEYEN BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL"
Yiğit Yantaç, engelli muafiyetli satışlarla ilgili yapılan ÖTV düzenlemesinin markalarını nasıl etkileyeceğine dair soruya şu şekilde yanıt verdi:
"Engelli muafiyeti kapsamında bizim uygunluğumuz zaten sınırlıydı, bu nedenle düzenlemenin markamız üzerinde büyük bir etkisi olmadı. Ancak diğer yandan, yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini önemli bir adım olarak görüyoruz. Geçen yıl 62 bin adetlik satışın yaklaşık yüzde 10'u, yani 6-7 bin adet, ÖTV muafiyetli araç satışlarından oluşuyordu. 2024'te ise ÖTV muafiyetli satışların 200 bin civarında olacağı tahmin ediliyor ve bu da bizim satışlarımızın yüzde 3,5-4'üne denk geliyor. Bu oran, özellikle yeni ürün gamımızla birlikte çok büyük bir fark oluşturmayacak. Hizmet kalitemizi artırarak, ÖTV muafiyetli satışlardaki kaybı hızla telafi edebilir ve 70 binin üzerinde satış hedefimize ulaşabileceğimize inanıyoruz."