Mezarın girişi ve ana geçidi aslında 2022 yılında keşfedilmişti. Ancak devam eden kazılar, yapının Kral Thutmose II'ye ait olduğuna dair somut kanıtlar ortaya koydu.
Mısır Yüksek Antikalar Konseyi Genel Sekreteri Dr. Mohamed Ismail Khaled, mezarda bulunan seramik kap parçaları üzerindeki yazıtların Thutmose II'yi 'ölü kral' olarak tanımladığını ve eşi Kraliçe Hatshepsut'un adının da geçtiğini belirtti.
Ancak ilginç bir detay olarak, Kral Thutmose II'nin mumyası 19. yüzyılda mezara yakın bir bölgede bulunmuştu. Arkeologlar, mezarın antik dönemde yağmalandığını ve mumyanın bu nedenle başka bir yere taşınmış olabileceğini düşünüyor.
MEZAR ZAMANIN YIKIMINA KARŞI DAYANIKSIZ ÇIKTI
Kazılar sırasında, mezarın oldukça kötü durumda olduğu anlaşıldı. Kralın ölümünden kısa bir süre sonra meydana gelen sellerin, yapının iç kısmındaki harçları döktüğü ve mezarın korunmasını zorlaştırdığı tespit edildi. Buna rağmen, bazı önemli bulgulara ulaşıldı. Mezarın iç kısmında, beyaz sıva ile kaplanmış bir koridorun mezar odasına açıldığı, burada mavi yazıtlar, sarı yıldız motifleri ve Eski Mısır'ın dini metinlerinden biri olan IImydwat kitabına ait bölümler bulunduğu kaydedildi.
THUTMOSE II VE 18. HANEDANLIK
Mısır'ın 18. Hanedanı'nın dördüncü firavunu olan Thutmose II'nin, hükümdarlık süresiyle ilgili farklı görüşler olsa da, yaklaşık M.Ö. 1493-1479 veya M.Ö. 1482-1479 yılları arasında tahtta kaldığı düşünülüyor. Yaklaşık 30 yaşında hayatını kaybeden firavun, Nubya'daki bir ayaklanmayı bastırması ve Levant'taki isyanları durdurmasıyla biliniyor.
Mısır'ın 18. Hanedanı, iki yüzyıldan uzun süre hüküm sürdü ve bu dönemde Thutmose I, Thutmose III ve Kraliçe Hatshepsut gibi önemli figürler ortaya çıktı. Thutmose I, Krallar Vadisi’nde firavunlara özel mezar yaptıran ilk hükümdar olurken, Thutmose III geniş fetihleri nedeniyle 'Mısır'ın Napolyon'u' olarak anıldı. Kraliçe Hatshepsut ise ticaret yollarını genişletmesi ve görkemli yapılar inşa ettirmesiyle tarihe geçti.
KAYIP KRALLAR ARASINDAKİ SON BÜYÜK KEŞİF
Thutmose II'nin mezarı, Krallar Vadisi'nden yaklaşık 2,2 kilometre uzaklıktaki Thebes Dağı'nda keşfedildi. Başlangıçta, bu yapının Thutmose II'nin oğlunun eşine ait olabileceği düşünülüyordu. Ancak mezarın, eşi ve üvey kız kardeşi olan Kraliçe Hatshepsut'un mezarına oldukça yakın olması, Thutmose II'ye ait olabileceği ihtimalini güçlendirdi.
Bu keşif, Mısır'ın son yıllardaki en önemli arkeolojik buluntularından biri olarak değerlendiriliyor. Arkeologlar, mezarda bulunan eserlerin Thutmose II dönemine ve bölgenin tarihine dair değerli bilgiler sunduğunu belirtiyor. Ancak, mezarda Tutankhamun'un mezarında bulunan 5 binden fazla objeye kıyasla çok daha az sayıda defin eşyası bulunduğu aktarıldı.
TUTANKHAMUN'UN MEZARIYLA KIYASLANIYOR
Tutankhamun'un mezarı, 4 Kasım 1922’de Howard Carter ve ekibi tarafından keşfedilmiş, kazılar tam 10 yıl sürmüştü. Altın defin maskesi, heykeller ve paha biçilemez eserlerle dolu olan mezar, tarihin en zengin firavun mezarlarından biri olarak kabul ediliyor. Thutmose II'nin mezarı ise tarihsel açıdan büyük bir öneme sahip olmasına rağmen, çok daha sade bir yapıya sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
