Yapılan kazı çalışmalarında yeniçeri askerlerinde ait olduğu anlaşılan 14 tüfek bulundu. Bunun yanı sıra gemide 2 bin 500 kurşun misket ve patlamış top gülleleri de bulundu. Bu durum geminin savaşa girmiş olduğunu gösteriyor.
Yapılan kazı çalışmalarında gemi personeli ve askerlere ait olduğu tahin edilen seramik testiler, küpler, bakır kaplar, taraklar ve pipolar da gün yüzüne çıkarıldı.
ESERLER GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI
Bu yılki kazılarda, geminin kimliğini ve battığı dönemi aydınlatan önemli buluntulara ulaşıldı. Osmanlı'nın elit birlikleri olan Yeniçerilere ait tam 14 tüfek, yaklaşık 2 bin 500 kurşun misket ve patlamış top gülleleri, geminin çatışmaya girdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, Çin'in İslam pazarları için ürettiği düşünülen mavi boyalı porselen kase setleri, geminin özel bir görev veya diplomatik bir misyon taşıdığına işaret ediyor. Porselenlerin paketlenmiş halde bulunması, hediyelik eşyalar olarak gemide taşındığını düşündürüyor. Gemi personeline ve askerlere ait olduğu tahmin edilen pipo, şimşir taraklar, bakır kaplar, seramik testiler ve küpler de kazı alanında gün yüzüne çıkarıldı.
MÜCADELE SONRASINDA BATTIĞI TAHMİN EDİLİYOR
Özellikle Tunus, Djerba bölgesi üretimi seramiklerin varlığı, geminin çıkış noktasının Kuzey Afrika olabileceğini gösteriyor. Kızlan Batığı, Türkiye karasularında ilk defa yeniçeri askerlerinin yer aldığı bir Osmanlı gemisine ait kalıntıların ortaya çıkarıldığı kazı olarak tarihe geçti. Geminin sancak bordasından ahşap parçalar gün yüzüne çıkarılırken, yapım tekniğine dair önemli bilgilere de ulaşıldı. Tüm bulgular, geminin 17'nci yüzyılın ikinci yarısında, bir mücadele sonrasında battığını işaret ediyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi’nin yürütmüş olduğu kazı çalışmalarının en geç önümüzdeki yıl tamamlanması bekleniyor. Projenin sona ermesi ile birlikte daha fazla eserin gün yüzüne çıkarılması bekleniyor.