Türk Kültür ve Miras Vakfı ile Türk Dünyası Vakfı işbirliğiyle düzenlenen etkinlikte, eserin replikası, tarihi gelişimi ve içeriği hakkında kapsamlı bilgiler yer aldı. Ayrıca, sanatçı Ezgi Karayel’in Orhun yazıtlarından ilham alarak tek bir malzemeden tasarladığı özel kadın ve erkek kıyafetleri de serginin dikkat çeken parçaları arasında yer aldı.
TÜRK DÜNYASINI BİRLEŞTİREN ÖNEMLİ BİR ESER
Açılış töreninde konuşan Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Aktotı Raimkulova, Divanu Lugati’t-Türk’ün Türk dünyasını birleştiren önemli bir eser olduğunu vurguladı.
Raimkulova, Vakıf olarak Türk halklarının günlük hayatına, kültürüne ve geleneklerine dair eşsiz bilgiler sunan eseri yazılışının 950'inci yılında yeniden tanıtmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin Astana Büyükelçisi Mustafa Kapucu da sergide bir araya gelmenin verdiği mutluluğu paylaşarak, "Sergi kapsamında 10 asır öncesinde hazırlanan bu eserden hala dersler çıkarabileceğimizi ve fikirler edinebileceğimizi gördüğümüzde, katılımcıların bu eserin gücünden ve sadeliğinden etkileneceğinden hiçbir kuşkum yok." ifadelerini kullandı.
Kapucu, serginin daha nice merkezlerde meraklılarla buluşmasının önemine işaret ederek, "Ortak mirasımızı bu şekilde hem evlatlarımıza hem de tüm dünyaya tanıtmanın tarihimize karşı da bir borcumuz olduğunu düşünüyorum." dedi.
TÜRKLERE DAİR ÖNEMLİ BİLGİLER YER ALIYOR
Türk Dünyası Vakfı Başkan Yardımcısı Osman Özsoy da sergiyi ilk kez geçen yıl kasım ayında Bişkek'te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 11. Devlet Başkanları Zirvesi kapsamında düzenlediklerini, ikincisini Astana'da açtıklarını kaydetti.
Eserin tek orijinal nüshasının bugün İstanbul'daki Millet Kütüphanesi'nde olduğundan bahseden Özsoy, şu bilgileri verdi:
"İçerisinde sadece kelimeler yok. Türklerin günlük hayatta nasıl yaşadıkları anlatılmış. Ve o dönem Türklerin yaşadığı bir coğrafyayı gösteren harita da çizilmiş. Türkistan merkezli bu haritada o tarihte Türklerin hangi bölgelerde yaşadığı gösteriliyor."
Eserde 250 civarında ata sözünün bulunduğunu aktaran Özsoy, "Bunların 10 tanesine sergimizde yer verdik. Örneğin, 'gözden ırak olan gönülden ırak olur', 'damlaya damlaya göl olur' gibi atasözleri bugün hem Anadolu'da hem de Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan'da da çokça kullanılıyor. Bu kültür birliğine, dil birliğine işaret ediyor. Türkçe demek ki binlerce yıldır bozulmadan yaşıyor." şeklinde konuştu.
Törene, Kazakistan Enformasyon ve Kültür Bakanı Aida Balayeva, Azerbaycan Kültür Bakanı Adil Kerimli, Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Alibek Bakayev, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev ve Türk Akademisi Başkanı Şahin Mustafayev’in yanı sıra çok sayıda davetli ve basın mensubu katıldı.
Sergi, 23 Şubat’a kadar ziyaret edilebilecek.