Ankara’ya dair kültürel çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Aslına uygun olarak korunup müzeye dönüştürülen Ankara Palas 21 Şubat’ta ziyarete açılmıştı. Ankara Palas’ı konu edinen "Başkentin Batı'ya Açılan Penceresi Ankara Palas" kitabının tanıtımı bugün gerçekleştirildi. Ankara Palas hakkında önemli bilgilerin verildiği tanıtım toplantısında kitapta emeği geçenler yer aldılar.
"Ankara Palas Konferansları" yapılmaya başlanırken bunların ilki "Başkentin Batı'ya Açılan Penceresi Ankara Palas" kitabının tanıtım etkinliği oldu. Ankara Palas’ta gerçekleştirilen bu toplantıya Milli Saraylar Başkanı Yasin Yıldız, Gazi Üniversitesi Rektörü Uğur Ünal, Sayıştay Başkanı Metin Yener ile rektörler ve davetliler iştirak ettiler.
Kitabın yazarlarından Rektör Ünal, burada yaptığı konuşmada, kitabın ortaya çıkma aşamasını ve Ankara Palas'ın hikayesini anlattı. İstanbul'da çok fazla milli saray olduğunu, başkentte de Ankara Palas'ın yakın zamanda müze haline getirildiğini anlatan Ünal, kitabı oluştururken, saha çalışmalarının ardından arşivleri tarayarak yazma sürecini başlattıklarını söyledi.
Ünal, Ankara Palas'ın inşa sürecine ilişkin şunları söyledi:
"Eseri yazarken isminin ne olacağını çok düşündük, gördük ki burası bir devlet konukevi, otel, aynı zamanda sosyal bir tesis. Fakat burası Ankara'nın ilk önemli devlet yapılarından biri. Burası Ankara'nın, yeni kurulan Cumhuriyet'in yeni bir vizyonu. Ankara başkent olduğunda büyükelçilerin buraya gelmesi gerekti. Birçok büyükelçi o dönem eşini ikna edememiş. O döneme göre tabir ettiğimizde Ankara gibi bir kasabaya gelindiğinde birtakım zorluklarla karşılaşılacak. Ankara'ya ziyarete gelen vekiller dahil konaklayacakları bir mekan yok, ta ki Ankara Palas yapılana kadar. Burada devlet konukevi yapılması hep bir ihtiyaçtı. Mustafa Kemal Paşa da bu mekanda bir palas yapılmasını istiyordu."
Esere de "Başkentin Batı'ya Açılan Penceresi Ankara Palas" adını verdiklerini kaydeden Ünal, "Burası aslında topluma da önemli mesajlar verilecek bir mekandır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın da çok yoğun kullandığı bir yer. Bu mekan Ankara'nın nabzının tutulduğu bir mekandı." diye konuştu.
- "Atatürk'ün kızıyla meşhur dans etme fotoğrafı burada çekildi"
Ankara Palas'ın, inşaatının yaklaşık 4 yıl sürdüğünü aktaran Ünal, Ankara Palas'ta Osmanlı dönemi eserlerinin de yer aldığını ve birçok malzemenin İstanbul'dan getirildiğini kaydetti.
Ünal, "Burası bir şekilde farklı insanların, farklı davranışların sergilediği mekan olmaya başladı, yılbaşı kutlamaları, düğünler yapılmaya başlandı. Atatürk'ün kızıyla meşhur dans etme fotoğrafı da burada çekildi. Bir şekilde burası, Batı kültürünün Ankaralı ile buluşmasını sağladı. Bu kültür tabii Ankara'ya uzak ama zamanla Ankara sosyetesini oluşturmaya başlıyor. Her gelen yabancı da buradan övgüyle bahsetmiştir." ifadelerini kullandı.
- "Restorasyon çalışmaları 4 yıl sürdü"
Kitabın yazarlarından Milli Saraylar Başkanı Yasin Yıldız da Ankara Palas'ın yakın zamanda 100. yılını yaşayacağına işaret etti.
Yıldız, Milli Saraylar, Ankara Palas'ı devraldığında işletmeden kaynaklanan sorunlar olduğunu belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın tensipleriyle bir müze olarak, kültür kurumu olarak bundan sonra Ankara haritasında yerini alması amacıyla kurumumuza devredildi. Buradaki restorasyon çalışmaları da 4 yıl sürdü. Çok nitelikli bir bina ile karşı karşıyayız." şeklinde konuştu.
"Başkentin Batı'ya Açılan Penceresi Ankara Palas" kitabında bu tarihi yapı hakkında derinlemesine bilgiler veriliyor. Ankara’nın kültürel ve tarihi bir rengi olan Ankara Palas ile ilgili olarak yazılan kita bın ilgi çekmesi bekleniyor. Özellikle Ankara’nın geçmişine dair bilgi edinmek isteyenlerin bu kitabı temin ederek okumaları tavsiye ediliyor.
