Düzenlenen Türkiye’de Müze Eğitim Paneli, Prof. Dr. Ayşe Çakır İlhan’ın konuşması ile başladı. Goethe Enstitüsü’nde düzenlenen panelde ICOM müzelerinin önemi özellikle vurgulandı.
2 gün boyunca devam eden panelde müze eğitimi ile ilgili önemli konuşmalar yapılırken, katılımcılar için çeşitli etkinlik ve sunumlar da düzenlendi.
“Türkiye'de Müze Eğitimi Paneli” müze eğitimcisinin kimliği konusunu yeniden sorgulamak ve müze ortamlarındaki mesleki sınırları zorlamak amacıyla Ankara'da gerçekleşti. Panel, 25 yıl önce yapılan ‘Müze ve Eğitim' çalışmalarının ardından ilk kez çok sayıda akademisyen ve müze eğitimcisinin katılımında organize bir program olma özelliği taşıdı.
25 YIL ÖNCE MÜZE VE EĞİTİM ÇALIŞMALARI DÜZENLENMİŞTİ
Türkiye'deki müze eğitimine ilişkin tüm dinamikleri masaya yatıran “Türkiye'de Müze Eğitimi” paneli, Ankara'da gerçekleştirildi. Türkiye'de 25 yıl önce düzenlenen ‘Müze ve Eğitim' çalışmalarının ardından ilk kez bu ölçüde kapsama sahip olma özelliği taşıyan panele çok sayıda akademisyen ve müze eğitimi uzmanı katıldı. Müze eğitimcileri, akademisyenler ve kültür dünyasından uzmanların bir araya geldiği panelde, müze eğitiminin Türkiye'deki mevcut durumu, gelecek stratejileri ve uluslararası alandaki gelişmelerin tartışıldı. Goethe Enstitüsü'nde yapılan panel, Uluslararası Müzeler Konseyi'nin (ICOM) müzelerin eğitim ve araştırma merkezleri olarak önemini vurguladığı 2022 yılı güncel tanımı doğrultusunda müzelerin eğitimdeki rolüne odaklanarak, bu alanın geleceğini şekillendirme hedefi taşıdı.
EĞİTİMDE MÜZELERİN YERİ
Panel, Türkiye'de müze eğitimi üzerine önemli çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Ayşe Çakır İlhan'ın öncülüğünde ve açılış konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. İlhan, konuşmasında, Türkiye'de müze eğitiminin Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana öğretim programlarında yer aldığını belirterek, müze eğitiminin hem entelektüel hem de duygusal gelişime katkıda bulunan çok yönlü bir eğitim alanı olduğunun altını çizdi. Müze eğitimi alanındaki tarihsel gelişmeleri ve Türkiye'de bu eğitimin nasıl evrildiğini kapsamlı bir şekilde ele alan Prof. Dr. İlhan, aynı zamanda müzelerin araştırma ve öğrenme ortamları olarak gelişim süreçlerinden bahsederek, bu alanın daha da kurumsallaşması için yapılması gereken adımları paylaştı. Prof. Dr. İlhan, müzelerin yalnızca sergileme mekânları değil aynı zamanda eğitim ve öğretimin önemli bir parçası olduğunu ifade ederek, bu eğitim modelinin 20. yüzyılın ortalarından itibaren Millî Eğitim Bakanlığı'nın programlarında yer almaya başladığını hatırlattı.
Ankara’da düzenlenen Türkiye’de Müze Eğitim Paneli organizasyonuna çok da akademisyen ve müze eğitimcisinin katılım sağladığı öğrenildi. Etkinlik 25 yıl önce düzenlenen benzer bir etkinliğe göre daha fazla kişinin katılım sağladığı organizasyon olma özelliğine sahip oldu.