Kira sözleşmesi yaparken aman dikkat! Mağdur olmayın

KİRA SÖZLEŞMENİZ GEÇERLİ Mİ?Kiracı ve Kiraya veren arasında yaşanan sorunlar sonucu artan kira davaları hepimizin malumu. Sorun yaşayan taraflar öncelikle ellerine kira sözleşmelerini alarak oradaki hükümlere göre kendi haklarını belirlemeye...

KİRA SÖZLEŞMENİZ GEÇERLİ Mİ?

Kiracı ve Kiraya veren arasında yaşanan sorunlar sonucu artan kira davaları hepimizin malumu. Sorun yaşayan taraflar öncelikle ellerine kira sözleşmelerini alarak oradaki hükümlere göre kendi haklarını belirlemeye çalışmakta. Ancak ne yazık ki birçok vatandaşımız kira sözleşmelerinde yazan hükümlere göre hareket etmeye ve pozisyon almaya yönelseler de imzaladıkları kira sözleşmelerindeki bazı önemli hükümlerin hukuken geçersiz olduğundan habersiz durumdalar.

Bu sorunun temel nedeni kırtasiye, market gibi yerlerden alınan matbu kira sözleşmelerinin çoğunun eski mevzuat hükümlerine dayanıyor olması. Hatta bu tür bazı matbu kira sözleşmelerinde yaklaşık 10 yıl önce yürürlükten kaldırılan 6570 sayılı Kanuna atıf yapıldığı dahi görülmekte.

Bu kapsamda eski mevzuata dayanan kira sözleşmelerindeki, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına dair hükümler, kanunun öngördüğü azami orandan daha yüksek oranda kira artışı öngören hükümler, kefaletin sadece bir madde içinde “müteselsil kefildir” gibi ifadelerle alındığı hükümler, kefil evli ise eşinin rızası alınmaksızın alınan kefaletleri içeren hükümler, kiracının 15 gün öncesinden fesih bildirim süresini uzatan hükümler veya kiralayana keyfi fesih hakkı tanıyan hükümler hukuki bir geçerliliğe sahip değildir.

Aslında geçerli bir kefalet olmadığı veya kefaletin süresi dolduğu halde kefile karşı hukuki işlem başlatan Kiraya Verenler, başlattıkları icra takipleri veya açtıkları davalar olumsuz sonuçlandığında alacaklarını tahsil etmeyi beklerken bir de yargılama masrafı ve vekalet ücreti ödemek durumunda kalmaktalar. Bu açıdan kira sözleşmesi sırasında alınacak kefaletin hukuken geçerli olacak şekilde alınması da son derece önemli olmakta.

Kira sözleşmesinin imzalanması sırada alınacak kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.

Eğer kefil evli ise kira sözleşmesinin kurulmasından önce ya da en geç kira sözleşmesinin kurulması anında kefilin eşinin yazılı rızası alınmaz ise kefaletin geçerli olmayacağına da dikkat etmek gerekir. Aşağıda örnek olarak sunulan kefalet metnine ister kira sözleşmesinde ister ayrı bir kağıtta yer verebilirsiniz.

KEFALETNAME ÖRNEĞİ:

Kiracının işbu kira sözleşmesinden kaynaklanan kira borcu ve aidat borçlarına …………………..TL(…………………..türklirası) azami tutarla ve ……… yıl süreyle…………………. kefil olduğumu beyan ve kabul ederim.

Kefalet tarihi: ………………..

Kefilin Ad Soyadı: İmzası:

NOT: 1-Müteselsil kefil ise üçüncü boşluğa müteselsilen yazılacak.

2- Kefil evli ise en geç imza anında kefalete dair yazılı olarak eşin rızası alınacak.

Av. Serhat GÜVEN ([email protected])

Haberankara.com Özel İçerik