Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (Türk-İş) bağlı TES-İŞ ve MADEN-İş sendikaları bugün Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bir eyleme imza attılar. Bu çerçevede Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine tepki gösterildi. Yapılan açıklamada gerçekleştirilecek özelleştirmede maden işçilerinin haklarına dair herhangi bir maddenin olmamasına dikkat çekildi.
Özelleştirme işlemi yapıldıktan sonra işçilerin maaşlarında düşüşler ve sosyal haklarında azalmalar olacağını kaydeden işçiler bunun sadece kendilerini etkilemeyeceğine vurgu yaptılar. Nallıhan’ın ve Ankara’nın bu gelir düşüşünden etkileneceğini belirten işçi temsilcileri enerji ve maden sektöründe özelleştirmelerin yapılmamasını istediler.
Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmeleri çalışanları, bölgede yaptıkları yürüyüşle termik santral ve maden sahalarının özelleştirilmesine tepkilerini dile getirdi. MADEN-İŞ Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisi ve madencilik sektörü için kritik öneme sahip Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesi kararının nelere mal olacağını anlatmak ve satışa dur demek için bir araya geldiklerini belirtti. Akçul, “Bu maden işletmesi uzun yıllardır devletin güvenilir eli altında faaliyet göstermektedir. Bu faaliyetlerden de binlerce kişi ekmek yemektedir. Yüzlerce maden emekçisinin bu topraklarda alın teri, madenin her taşında, her kömür parçasında emeği vardır. Bu maden aynı zamanda ülkemizin ortak zenginliğidir, halkımızın malıdır. Ancak bugün bu madenin kapısına özelleştirme adı altında kilit vurulmak istenmektedir. Net olarak ifade etmek istiyorum, bunun adı özelleştirme değil, varlık satışıdır. Ülkemizin geleceğini satmaktır. Emekçilerin ve bu bölgede yaşayan her insanın ekmeğiyle oynamak demektir” dedi.
“Satış sonrası işçileri işten çıkarabilirler”
Akçul, ihale şartnamesinde madencilerin kazanılmış haklarına ilişkin hiçbir maddenin bulunmadığını söyleyerek, “İçeriğini tam olarak bilemiyoruz ancak özelleştirmenin hem madencinin hem de bölge halkının çıkarlarına zarar vereceği aşikardır. Yarın bu satış sonrası maliyetleri düşürmek için işçi haklarını göz ardı edebilirler, işçileri işten çıkarabilirler, mevcut işçi sayısını azaltabilirler. Yani emekçinin emeğini yok sayabilirler. Bu durum çalışanların iş güvencesini ortadan kaldırırken, yerel ekonomiyi de tehdit eder. Özelleştirilen işletmelerde işçi ücretleri düşer, sosyal haklar azalır, bu da bölge halkının yaşam standartlarının düşmesine yol açar. Yani bu sadece madencinin, emekçinin sorunu değil, Çayırhan'ın, Nallıhan'ın, Beypazarı'nın, Ankara'nın, Türkiye'nin sorunudur” ifadelerine yer verdi.
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkarken bölge insanından da kendilerine destek olmalarını istediler. Bu özelleştirme ile zarar görecek kesimin sadece işçilerin olmayacağı belirtilirken bölge insanlarının da bundan etkileneceğinin altı çizildi. Devlet birimlerine seslenen işçi temsilcileri özelleştirme kararının bir an önce geri çekilmesini istediler.