Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Yüksek, Türksat 6A Fırlatma Töreni'nde, bugün gerçekten tarihi bir gün yaşadıklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tam bağımsız, büyük Türkiye idealinin en önemli stratejik hamlesini gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Bunun birçok ilki bünyesinde barındıran bir faaliyet olduğuna vurguda bulunan Yüksek, "Özellikle Türkiye'nin en büyük AR-GE projesi olarak öne çıkıyor. Türksat 6A, bizim artık uydu kullanan rolünden uydu tedarik eden rolüne geçtiğimiz bir hamleyi gösteriyor. Bu çok kritik, çok önemli bir adım. Artık ülke olarak sınıf atlıyoruz. Kendi haberleşme uydusunu yerli ve milli üreten 11 ülkeden biri olduk. Türksat 6A bizim bayrağımızın, bizim yerli ve milli ürünlerimizin uzayda en uzak mesafedeki temsili olacak." Ifadelerini kullandı.
Yüksek, Türksat 6A ile Türkiye'nin dünyada televizyon ve haberleşmeyle ilgili olarak yaklaşık 5 milyar nüfusa yani dünyanın yüzde 65'ine etki edeceğine vurguda bulundu.
TÜRKSAT 6A UYDUSU NE KADAR SÜREDE FIRLATILACAK?
Yüksek, uydunun 9 Temmuz 00.20'de fırlatılmasının beklendiğini söyleyerek şunları kaydetti:
"Uydu, ilk etapta 35 dakika ve 59 saniye kadar, 300 kilometrelik bir mesafeye roketle taşınacak. Bunun akabinde roketten ayrılarak 70 dakikalık bir zaman zarfı sonrasında da ilk haberleşme bilgileri gelecek. Uydunun 42 derecedeki yörüngeye yerleşmesi 10-15 gün sürecek. Uydu yerine ulaştıktan sonra da testler yapılacak ve 1 ay içerisinde de uydumuz artık fonksiyonel anlamda aktif hale gelecek. 15 yılın üzerinde ömrü olduğunu öngördüğümüz uydumuz, Türkiye'nin büyük, bağımsız Türkiye olma ve veri iletişimi noktasında bağımsızlığını garanti edecek. Milli güvenlik anlamında haberleşme imkanlarımız tamamen kontrolümüzde olacak. Bu da bir ilk. Uydumuzu büyük ölçüde stratejik bir yatırım ve ürün olarak değerlendiriyoruz. Burada edindiğimiz bilgi birikimiyle artık uydu tedarik eden bir ülke sınıfına girmiş oluyoruz."
Türksat 5B'de ASELSAN'ın ürettiği parçaların test amaçlı uzaya gönderildiğini hatırlatan Yüksek, teknolojinin yanı sıra insan kaynağının yetiştirilmesi anlamında da büyük kazanımlar sağladıklarını anlattı.