Eskişehir'de yaşayan Muzaffer Işık, hastalığı nedeniyle 36 yıldır oturarak uyuyor. Işık, en büyük hayalinin rahat bir yatakta deliksiz uyku olduğunu ifade etti.
Eskişehir'de yaşamını sürdüren Muzaffer Işık, KOAH hastası olduğu ve yattığında nefesi kesildiği için 36 yıldır oturarak uyuyor. Işık, “Herkes yattıktan sonra gece çocuk gibi ağlıyorum, ‘Allah'ım ben de şöyle yatsam ve bir uyusam' diye dua ediyorum” dedi.
Muzaffer Işık, "Ben 36 yıldır yatak yüzü görmüyorum. Doktor bana, 'Uyurken yanında refakatçi olacak. Nefesin kesildiği zaman uyandırması lazım. Eğer refakatçin yoksa bir anda gidersin, kurtuluşun yok' dedi. Ben sandalyenin üzerinde sabaha kadar oturuyorum. Sabahleyin de saat 04.30 gibi hoca Allahu Ekber dediğinde, 'Cenab-ı Rabbim, bugün de sağ çıktım' diyerek şükrediyorum. KOAH'ım. Akciğerimde fıtık olduğundan KOAH kalp ritmine baskı yaptığı için nefesim komple gidiyor. Sırt üstü hiç yatamıyorum. Koltuğun üzerinde sabaha kadar oturuyorum" ifadelerini kullandı. Herkes uyuduktan sonra çocuk gibi ağladığını söyleyen Işık, "Sürekli oturmak rahatsızlık veriyor. Oturduğum zaman da hareket etmem gerekiyor. Nefesim yine kesiliyor. Evin içinde dört dönüyorum. Hastane yakın olduğu için ara sıra acile gidiyorum, serum veriyorlar" dedi.
"EN BÜYÜK İSTEDİĞİM 2 ŞEY VAR"
Işık, hayatta en büyük dileğinin ayaklarının şişinin inmesi ve yatarak uyumak olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Benim ayaklarım kılcal damarlar tıkalı olduğundan dolayı yukarıya kan basınç yapmadığı için kangrene çevirdi. Doktorlar, 'Kan yukarıya sıçrayamadığından ve diz kapaklarının ikisi zayıfladığından ayakların kesilmesi lazım' dediler. Ama analiz doktoru, 'Bu şahsın nefes darlığı olduğu için masada kalması yüzde 90' diye belirtti. Bakıcım olmadığı için ben bir kardeşimle beraber kaldığımdan dolayı kestirmedim. Hastane yatağı aldım, arkayı kaldırdım. Onu kaldırdığım halde nefesim daraldığı için iptal ettim. Tekli bir koltuk aldım, onun üzerinde oturuyorum. Sırt üstü yatmayı çok istiyorum. Herkes yattıktan sonra gece 12.00 saatlerinde çocuk gibi ağlıyorum. 'Allah'ım ben de şöyle yatsam ve bir uyusam' diye dua ediyorum. En büyük istediğim 2 şey var. Biri ayaklarım, diğeri de uyku. Oturarak uyuduğum için vücut yorgunluğu oluyor. Tam dinlenemediğim ve uyku sistemi bozuk olduğu için böyle dışarıya çıkıyorum."
Eskişehir'de yaşayan Muzaffer Işık, dışarda sandalyede uyuduğunda kendisini görenlerin "Eyvah amcaya bir şey oldu" diye telaşlandıkları için uyumamaya çalıştığını sözlerine ekledi.