Kira sözleşmesi ev sahipleri ile kiracılar açısında oldukça önemli yasal niteliği olan belgelerdir. Bu belgenin kaybedilmesinin haliyle bazı sonuçları olabiliyor. Ancak hukuk sistemi içerisinde farklı uygulamalar görülebiliyor. Kira sözleşmesinin kaybedilmesi kaybeden taraf için bazı risklere sahiptir. Lakin farklı ispat yolları da bulunduğu için tarafların kötü niyetli yaklaşımları sonuç vermeyecektir.
KİRA SÖZLEŞMESİ KAYBOLDUĞUNDA NE YAPILMALI?
Kira sözleşmesinin kaybedilmesi halinde eğer taraflar arasında iyi niyetli bir ilişki tesis edilmişse herhangi bir sorun yaşanmaz. Kaybetmeyen taraf kira sözleşmesinin onaylı bir örneğini karşı tarafa verebilir. Lakin taraflar kötü niyetliyse o zaman sözleşmeyi kaybeden tarafın başı biraz ağrıyacaktır.
Kira sözleşmeleri kira bedeli açısından önemlidir. Ev sahibi veya kiracı kira sözleşmesini kaybetmişse karşı taraf farklı bir kira talebinde bulunabilir. Ancak bunun yasal süreçlerde karşılığı pek olmayabilir. Kira ödemelerinin bankadan yapılıyor olması durumunda kira bedeli kolaylıkla ispat edilebilir. Bundan dolayı kötü niyetli davranmak farklı sonuçlara yol açar.
Kira sözleşmesinin kaybolması durumunda elden kira ödenmiyorsa kira bedeli üzerinden sorun yaşanmayacaktır. Ancak elden ödenen kira ispat edilemeyeceği için her türlü sorun yaşanabilir. Bundan dolayı elden kira ödemesi kesinlikle yapılmamalıdır.
Kira sözleşmesinin süresi konusunda da tıpkı kira bedelindeki gibi ispatlar kullanılabilir. Kiracının bedeli bankadan ödüyor olması yine ispatta kullanılır ve ilk yapılan ödeme kira sözleşmesinin başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Öte yandan kira sözleşmesini ev sahibi kaybeder ve kiracı kötü niyetle hareket ederse ev sahibi hakkını mahkemede arayacaktır. Mahkemede haklı olduğunu ev sahibinin ispat etmesi kira sözleşmesinin iptali ile de sonuçlanabilir. Kötü niyetli yaklaşım kira sözleşmenin sona erdirilmesi için haklı gerekçe olarak kabul edilmektedir.
