Peynir oldukça besleyici yiyeceklerin başında geliyor. Ana bileşeni süt olan peynirler oldukça zengin protein kaynaklarıdır. Hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı Türkiye’de peynir çeşitliliği de oldukça fazladır. Anadolu’da neredeyse her ilçede kendine özgü peynir çeşitleri bulunmaktadır. Ancak endüstriyelleşme ile beraber peynirde de taklit ve tağşiş görülmeye başladı. Maliyetleri düşürmek için kötü niyetli üreticilere çeşitli katkı maddeleri ile peynirin de tadını kaçırabiliyorlar.
RAF ÖMRÜ UZASIN DİYE KATKI MADDELERİ EKLENİYOR
Doğal bir peynir genel olarak süt, tuz ve maya gibi bileşenlerle yapılmaktadır. Ancak market raflarında erişilen peynirlerin önemli bir kısmında bu doğallığı aramak çok zor. Raf ömrünü uzatmak için peynire çok çeşitli katkı maddeleri katılabiliyor. Bunun ötesinde süt maliyetini kısmak için nişasta, bitkisel yaş veya jelatin gibi katkı maddeleri ile sağlığa faydası olmayan ama görüntüsü doğal peynirlerden farklı olmayan peynirler üretilebiliyor.
SICAK SU İLE KALİTE KONTROL!
Bir peynirin üretiminde sahtecilik yapılıp yapılmadığını anlamanın bazı basit yöntemleri bulunuyor. Bu yöntemleri uygulayanlar peynirlerin hakiki olup olmadıklarını kolay bir şekilde tespit edebiliyorlar.
Peynirin kalitesini ölçmenin yollarından birisi sıcak su yöntemidir. Bir miktar sıcak suya bir parça peynir atılarak beklenilir. Bir süre bekledikten sonra peynir tamamen eriyerek suya karışmış ise o peynir muhtemelen hakiki değildir. Nişasta, jelatin ve bitkisel katkılar sıcak su ile karşılaştıklarında suya karışarak erirler. Gerçek peynirde ise sadece içerisindeki yağ kısmında bir miktar erime olur ve peynir biraz yumuşar.
