İnsanlar motorlu taşıtlar hayatına girmeden önce at ve eşek gibi binek hayvanlar ile ihtiyacını görüyordu. Günlük hayattan savaş alanına kadar geniş bir alanda kullanılan bu canlılar zamanla yerini kendilerini taklit eden araçlara bıraktı.
Bu süreçte motorlu taşıtlar ile ilgili bir sürü girişim gerçekleşti. 1900'lü yılların başından itibaren bir çok yerde otomobil gibi araçlar görüldü. Türk halkı da bu süre zarfında insanlık tarihinde dönüm noktalarından birisi olan motorlu araçları deneyimlemeye başladı.
TÜRÜNDE İLKLERDEN BİRİSİYDİ
Türkiye'nin kuruluş ve kurulduktan sonraki sürecinde bir çok insan arabayı önde gelen isimlerin kullanmasıyla gördü. Mustafa Kemal Atatürk'ün de kendisine hediye edilmiş ve bireysel olarak sahip olmayıp makam aracı olarak kullandığı otomobiller bulunuyordu. Otomobil üstünde bir çok resmi olan Atatürk'ün çoğu insanın belki de ilk defa duyacağı bir aracı daha vardı.
Atatürk'ün halk arasında dolaşırken kullandığı, dünyanın ilk motosikletlerinden birisine sahip olduğu belirtiliyor Sepetli motosiklet olarak bilinen bu araç ile ilgili farklı iddialarda bulunuyor.
Bazı yerlerde otomobilin 1931 model olduğu ve Atatürk'e 1934'te verildiği ifade edilirken, bazı yerlerde 1928 yılında bu motosikletin Atatürk'ün kullanımında olduğu da ileri sürülüyor.
