Miras konusu çoğu insanın hayatında en az bir defa karşılaştığı bir durumdur. Miras paylaşımı yapılırken uygulanacak olan koşullar yasalarla hüküm altına alınmıştır. Kişiler bu yasalara uygun bir şekilde miras paylaşımı yapabilirler. Yasal uygunluk olmadığında ise tarafların şikayeti şartıyla miras paylaşımı bozulabiliyor. Miras paylaşımında uygulanan kuralların iyice bilinmesi kişilerin faydasına olabiliyor. Dededen toruna miras kalma meselesi de özel durumları olan bir miras paylaşımı modelidir.
DEDEDEN TORUNA MİRAS KALMA KOŞULLARI
Dededen toruna miras kalmasına ilişkin kurallar incelendiğinde 3 farklı yolla bu miras intikali yasal bir hak olarak gerçekleşebiliyor. Ancak öncelikle bilinmesi gereken kaide torunun dedenin öncelikli yasal mirasçısı olmadığıdır. Bundan dolayı ek koşulların yerine gelmesi gerekiyor.
Dedenin mal varlığının bir kısmının toruna geçmesinin ilk yolu vasiyetnamedir. Saklı paylı miras kısmına dokunmadan geri kalan kısmı dede vasiyetname ile torununa bırakabilir. Bunun için geçerli bir vasiyetnamenin olması yeterli. Bu yol bu şekilde miras devrinin en kolay yoludur. Diğer iki yöntemde farklı koşullar işleyecektir.
İkinci yol ise dede, baba ve çok arasındaki bağlantı ile kurulmaktadır. Baba hayatta değilse miras hakkı toruna geçecektir. Dede babadan sonra vefat ederse torun direkt olarak yasal mirasçı hüviyeti kazanacaktır. Babasına düşecek olan miras payı da toruna ve varsa onun kardeşlerine kalır. Bu şekilde de torun dedeye mirasçı olabilir.
Son yol ise yine dede, baba ve torun arasındaki ilişkiden doğmaktadır. Baba eğer dededen kalan mirası reddeder ise o zaman miras hakkı onun çocuğu olarak toruna geçer. Bu yol da torunun dededen miras almasını sağlar.
Bu sayılan 3 yolun dışında dededen toruna miras kalması mümkün değildir. Bundan dolayı başka yöntemlerle toruna miras intikalinin yapılması zorlanılmamalıdır. Yapılacak tüm miras devri bir şekilde mahkemece bozulur.
