NE OLMUŞTU?
Cem Garipoğlu, 3 Mart 2009’da Münevver Karabulut’u öldürmüş, ve kaçarak izini kaybettirmişti. 197 gün sonra teslim olunca tutuklanmıştı. 24 yıl hapis cezası verilip Silivri Cezaevi’ne konan Garipoğlu’nun 10 Ekim 2014’te hücresinde ölü bulunduğu açıklanmıştı.
Ancak Garipoğlu’nun ölmediği ve kaçırıldığı önü sürülüyor. Bu nedenle, mezarının açılması ve cesedin mezardan çıkarılıp otopsi yapılması işleminin uygulanması isteniyor. Şu ana kadarki başvurular reddedilmişti.
"BU OLAY ŞEHİR EFSANESİNE DÖNDÜ"
Mehmet Nida Garipoğlu’nun avukatı aracılığıyla başvurusunda şunlar yazıldı: “Toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulması ve günümüz tabiriyle ‘tık’ alması sebebiyle olaya ilişkin geçmişte yaşananlar, sosyal medya ortamlarında komplo teorisi niteliğinde asparagas haberler aracılığıyla çarpıtılarak yayılmakta ve bu komplo teorileri bir noktadan sonra şehir efsanesi haline gelerek toplumun geniş bir kesiminde karşılık bulmakta ve bu yalanlara itibar edilmekte, sonuç olarak müvekkilin oğlunun ölmediğine, cezaevinden kaçırıldığına toplum inandırılmaktadır.”
"KAMU VİCDANI SON DERECE RAHATSIZ"
Silivri başsavcılığına 6 Ekim’de verilen dilekçede, ‘söz konusu iddianın gerçekse ortada bir suç olacağı ve suçun işlendiği yerin de Silivri Cezaevi olması dolayısıyla gerçeğin ortaya çıkarılması’ talep edildi.
Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise şunları söyledi: “Kamu vicdanı son derece rahatsız, bu rahatsızlığı giderecek olan da yargılama makamlarıdır. Hukuk devleti tam da bunun için var. Her iki tarafın da bu yönde talebi ve babasının muvaffakati varken mezarlığın açılmaması hukuken ve fiilen kabul edilemez.”
Epözdemir, 12 Ağustos’ta Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvurulacağını açıklamıştı.
