Kıbrıs Türk halkına yönelik adada sistematik olarak gerçekleştirilen saldırılar ve ENOSİS hedefi Türkiye'nin sabrının taşmasına neden olmuştu. Diplomatik yollarla sorununun çözülemeyeceğini anlayan Türkiye ordusu 20 Temmuz 1974'te adaya gönderdi.
ASKER ADAYA BARIŞ İÇİN GİTTİ
Türkiye tüm uluslararası art niyetli tehditlere rağmen adaya ayak basmış Rum ordusuna ağır yenilgiler verdirmişti. Günler sonrasında gerçekleşen diplomatik görüşmeler kapsamında operasyonu durduran Türkiye'de gözler saldırının dindirilmesi için tarafların katıldığı Cenevre konferansına çevrilmişti.
Konferansta alınan karara rağmen saldırılarını sürdüren Rum ve Yunanlara bir cevap verilmesi gerektiğini anlayan Türkiye harekatın 2. kısmını devreye sokmak için harekete geçti.
UNUTULMAZ CÜMLE BURADA ÇIKTI
2. Cenevre Konferansında bulunan dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş ordunun yeniden hareket etmesini şifreli bir şekilde bildirdi. Bakan Güneş'in operasyon için kullandığı kod kızından esinlenerek kullandığı "Ayşe Tatile çıksın" sözü oldu.
Turan Güneş'in Kızı Ayşe Güneş'i kullanarak söylediği sözler harekat ile özdeşleşti. O dönem ODTÜ'te eğitim gören bir öğrenci olan Ayşe Güneş Ayata bugün 70 yaşında ve akademisyen olarak hayatına devam ediyor.
"O ŞEREFİN SAHİBİ BEN OLAMAZDIM"
Adının bir sembol olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayata olayın içinde adının geçmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Olayın kahramanlarının kendisi olmadığını ifade eden Ayata " O şerefin sahibi ben olamazdım, onun sahipleri belli" diyerek kendisini bu şekilde konumlandırdı.
Yarın gerçekleştirilecek kutlamalar kapsamında KKTC ve Türkiye'den çok önemli isimler Kıbrıs'ta yer alacak. Kutlamalarda önemli mesajların verilmesi bekleniyor.
