Döviz kurlarında yükselişler meydana geldiğinde tedbir olarak Merkez Bankası’nın döviz sattığı biliniyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan krizde Merkez Bankası’nın 25 milyar dolar tutarında satış yaptığı açıklanmıştı. Bu sürekli gündem olurken bu işlemin ne anlama geldiği merak uyandırıyor. Bu konuda en anlaşılır açıklama Merkez Bankası’nda geçmişte Başekonomist olarak da çalışmış olan Prof. Dr. Hakan Kara açıkladı.
MERKEZ BANKASI'NIN DÖVİZ SATIŞININ ANLAMI NE?
Hakan Kara açıklamasında döviz satışı yapıldığında bir kamu maliyeti oluştuğunu ama satılan döviz kadar bir maliyetin olmadığını söyledi. Merkez Bankası’nın 25 milyar dolar döviz sattığında bunun kamuya maliyetinin 25 milyar dolar olmadığını açıklayan Hakan Kara, Merkez Bankası’nın piyasadan para çekerek de faiz geliri elde ettiğinin altını çizdi.
Merkez Bankası’nın döviz satışını bir örnekle ifade eden Hakan Kara şöyle konuştu:
“Merkez Bankası 1 dolar satıp karşılığında 38 TL aldığında 38 TL’ye ödenen faiz kadar gideri azalıyor. Bu şekilde faiz geliri de artmış oluyor. Faizler 3 aylık yüzde 10 olduğunu düşünürsek Merkez Bankası’nın 3 ay sonra döviz satın alması gerekiyor. Eğer dolar kuru 3 ay sonra 41,8 TL’nin altında kalırsa Merkez Bankası zarar etmemiş olacak. Hatta bu durumdan kar bile elde edebilecek. Eğer 3 ay sonra dolar kuru 45 TL olursa o zaman Merkez Bankası zarar edecek. Bu da bütçe açığı ve enflasyon olarak vatandaşa yansıyabilir.”
Merkez Bankası’nın döviz satışı yapmasını Hakan Kara sadece maliyetlere odaklanarak açıklamanın da doğru olmadığını söyledi. Ekonomik dalgalanma, risk, faiz ve büyüme gibi alanlara etkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği Hakan Kara tarafından ifade edildi.
