8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün yalnızca bir kutlama olmadığı, tarihin en büyük emek direnişlerinden birinin yıldönümü olduğu da belirtilen açıklamada, "1857’de tekstil işçisi kadınların başlattığı isyanın ruhu, bugün hâlâ dünyanın dört bir yanında yankılanıyor. Öz İplik İş Sendikası olarak, 40 binden fazla üyemizle ve 15 bin kadın işçimizi temsilen, kadın emekçilerin sesini yükseltmeye, eşitlik ve adalet mücadelesine öncülük etmeye devam ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
KAIDINLAR İÇİN ŞİDDET VE AYRIMCILIK DEVAM EDİYOR
Kadın işçilerin, özellikle tekstil, konfeksiyon ve deri sektörlerinde düşük ücretler, güvencesiz çalışma şartları ve kayıt dışı istihdamın ağır yüküyle mücadele ettiği de vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Eşit işe eşit ücret talebi hala yankılanıyor. Kadınların çalışma hayatına katılımlarının önündeki engeller hala devam ediyor. Şiddet, taciz ve mobbing iş yerlerinde varlığını sürdürüyor. Kadınlar iş güvencesinden ve sosyal haklardan yoksun bırakılıyor. Çalışma hayatında kadınların karşılaştığı engeller yalnızca ekonomik değil; toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yasal boşluklar ve karar mekanizmalarındaki eksiklikler de kadınları geride bırakıyor."
ÇEŞİTLİ ŞİDDET BİÇİMLERİNE MERUZ KALIYORLAR
Ayrıca kadına yönelik şiddetin dünyanın her yerinde en yaygın ve en az cezalandırılan suçlardan biri olmaya devam ettiği belirtilerek, iş yerlerinde, sokakta, evde; kadınların fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kaldığı dile getirildi.
Kadın haklarına değinerek farkındalık yaratmayı hedefleyen açıklamanın son kısmında ise ''8 Mart, yalnızca bir anma günü değil; kadın emeğinin, kadın iradesinin ve kadın dayanışmasının en güçlü çığlığıdır. Tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun" ifadelerine yer verildi.
