Ankara tarihi ve kültürel öneminin haricinde Türkiye Cumhuriyetinin yönetiminde ev sahipliği yapmasıyla da dikkat çekiyor. Bu nedenle sadece insanların yaşadığı bir şehir olmasının çok ötesinde olan Ankara, merkez şehir seçilmesinin ilk senelerinde bu özelliğini kaybetmeye çok yaklaştı.
Türk halkının bağımsızlık mücadelesini verdiği en zor günler düşmanın Ankara'ya kadar yaklaşması olmuştu. Yunan kuvvetleri Türk ordusunu yenilgiye uğratmak adına mücadele vermiş, Polatlı'ya kadar gelen düşman askerleri ordumuzun zaferi sonrasında bozguna uğratılmış ve Türk ordusu taaruza geçmişti.
DÜŞMANLAR YAKLAŞINCA ANKARA'DAN AYRILMA FİKRİ GÜNDEME GELDİ
Yunanlıların Ankara'nın merkezine çok yaklaşması halkı olduğu kadar o dönem ilk senelerinde olan TBMM'de de gerginlik oluşmasına neden olmuştu. Milletvekilleri meclisin tehlikeye girdiğini belirtmiş ve yeni merkez adresi olarak Kayseri'yi önermişti.
Ankara'nın terk edilip Kayseri'ye geçilmesi fikri gerçeğe dönüşmedi. Vekiller hangi pahasına olursa olsun şehirden ayrılmamak ve oldukları yerde kalarak askerlere de moral verme konusunda mutabık kaldı.
Nitekim Türk Ordusunun elde ettiği zaferler ile Ankara milli mücadelenin yönetim merkezi olarak kalmaya devam etti ve daha sonrasında 1923 yılında Başkent oldu.
