Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda gergin dakikalar yaşandı. İlk önce AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek ile DEM Grup Başkanvekili arasında bir tartışma yaşandı. Ardından yine Gökçek ile CHP'li vekiller arasında gergin anlara şehit olundu.
“ÖCALAN POLEMİĞİ YAŞANDI!”
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, DEM Partisi hakkında Kürtlerin gelişmesini istemeyen ve onlara karşı zulüm eden PKK terör örgütünü savunmaya kalkan siyasetçilerin de burada zerre kadar utanmadıklarını ifade ederek,“Bırakın utanmayı DEM Partisinin mensupları “Abdullah Öcalan” denilen teröriste “sayın” diye hitap etmişlerdir” şeklinde konuştu.
Bunun ardından DEM Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise, “Sayın Öcalan’a 'Sayın Öcalan' diyoruz çünkü milyonlarca Kürt halkının 'irademdir' dediği bir siyasi liderdir. Sayın Öcalan dünyaca ünlü yazarların da dediği gibi, büyük bir yazar ve düşünürdür; nokta. Yargıtay bu konuda 'Sayın Öcalan' demenin hiçbir şekilde suç olmadığını on yıl önce karara bağlamıştır. Vatandaşın kullandığı bir kavramı biz Mecliste böyle holiganlar için kullanmayacak mıyız sanıyorlar” şeklinde konuştu.
AK Parti milletvekilleri ‘bebek katili’, ‘terörist başı’ diyerek Beştaş’a tepki gösterdi. Gökçek, AK Parti döneminde Kürt vatandaşlara birçok hakkın verildiğini belirterek, “Bu hakları elinden alan kimdi biliyor musunuz? Sizin ortaklık yaptığınız o Cumhuriyet Halk Partisiydi; bunları bilir. O Cumhuriyet Halk Partisi sizin elinizden aldı. Kürtler kendi aralarında konuşamıyorlardı. Evet, siz onlarla ittifak yaptınız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“ANKARA'YI SATTIKLARI İDDİA EDİLDİ!”
Bu tartışmanın üzerine CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediyesinin evinde oturduğunu ve arabasını iade etmediğine dikkat çekerek, Ankara’yı parsel parsel sattıklarını iddia etti. Konuya ilişkin Günaydın tarafından "Cumhuriyet Halk Partisinin tarihine bakarsan bu memleket işgal edilmişken, Antep, Antalya, İstanbul işgal edilmişken, Polatlı’ya kadar gelinmişken senin gibiler 'Emperyalistlerle nasıl iş birliği yaparım?' diye hesap ederken antiemperyalist bir duruş görürsün, Cumhuriyet Halk Partisinin tarihinde bunu görürsün. Bir şey daha görürsün: İkinci Dünya Savaşı yapılırken bütün Türkiye’nin işgal altına alınma ihtimali varken İkinci Dünya Savaşı’nda bu memlekete bir tek düşman çizmesi sokmayan bir partidir” ifadelerinde bulundu.
