Özel okulların erken kayıt dönemlerinin başlaması ile birlikte veliler ve özel okullar arasında ücret kaynaklı sorunlar gün ışığına çıktı. Kayıt ücretleri sorunu içinde bulunulan yüksek enflasyon koşulları sebebi ile bu yıl yüzbinlerce velinin ortak sıkıntısı haline geldi.
Uygulamaya bakıldığında, özel okulların artan maliyetleri gerekçe göstererek yasal sınırları zorladıkları ve bir takım zorunluluklar getirerek ancak bunların kabulü halinde kayıt işlemi gerçekleştirme eğiliminde oldukları görülmekte. Çocuklarının sosyal çevresini bozmak istemeyen, onları arkadaşlarından ve alıştıkları eğitim ve öğretim düzeninden koparmak istemeyen veliler ise mecburen bu zorlamalara göğüs germeye çalışmakta. Bu noktada veliler ile özel okullar arasında bir dengenin kurulması çocuklarımızın kaliteli bir eğitim almaları için son derece önemli. Dengenin kurulabilmesi açısından sürecin hukuki yönü hakkında bilgi sahibi olunmasında fayda bulunmakta.
Öncelikle belirtmek gerekir ki özel okullar diledikleri şekilde ücret artışı yapma hakkına sahip değillerdir. Yıllara yayılan, devamlılık içeren eğitim süreci devlet tarafından regüle edilmekte ve kanun ve yönetmeliklerle öğretim kurumlarının hak ve yükümlülükleri belirlenmektedir.
Konuyla ilgili olarak akla gelen ilk düzenleme olan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 53. maddesine göre; “… Ancak okulların ara sınıflarının eğitim ücreti belirlenirken bir önceki eğitim öğretim yılında ilan edilen ücret, okulda devam eden öğrencilerin eğitim ücreti belirlenirken ise öğrenci kayıt sözleşmesinde belirlenen ücret dikkate alınır ve bu ücretlere [(bir önceki yılın ortalama Yurt içi ÜFE+bir önceki yılın ortalama TÜFE)/2]+5 oranından fazla artış yapılamaz.” Görüleceği üzere yönetmelik hükmü uyarınca özel okulların kayıt yenilerken belirleyecekleri ücretin bir üst sınırı vardır ve bu sınır önceki yıl üfe ve tüfe ortalamasının 5 puan fazlasından yukarı olamaz. Buna göre bu yıl için eğitim ücretine en fazla %59,5 oranında zam yapılabilecektir.
Ancak bazı özel okulların bu oranın çok üstünde eğitim ücreti zammı yaptığı görülmekte buna ilaveten eğitim ücretine yapılan zammın dışında bir de yemek, servis, kitap-kırtasiye, etüt gibi yan hizmet kalemlerinde %100’lerin üzerinde artışa gittiklerine şahit olunmaktadır.
Velilerin hukuki haklarına gelince,
Öncelikle bu yan kalemlerde yapılan artış oranlarına hukuki olarak geçerli bir itiraz hakkı yoktur. Nitekim yönetmelik ile sadece eğitim ücretine sınırlama getirilmiştir. Ancak itiraza konu olabilecek husus bu yan hizmetlerin özel okullarca zorla verilmesidir. Şöyle ki, ilgili Yönetmelik uyarınca Kurumlar, öğrenci veya kursiyerlerden; yemek, kahvaltı, servis, pansiyon/yatakhane, kitap-kırtasiye, kıyafet, etüt ve benzeri hizmetler karşılığında alacakları ücretleri mayıs ayının sonuna kadar ayrıca tespit ederler. Bu fıkrada yer alan hizmetlerden, talep eden veliler faydalanır.” Dolayısı ile velilerce talep edilmeyen ve aksine istenmediği belirtilen hiçbir yan hizmet kayıt yenileme sırasında zorla verilemez. Bu kapsamda, etüt ücreti adı altında velilerden alınmak istenen ücretlere ve etüt hizmetinin zorunlu kılınmasına velilerce itiraz edilebilecek ve bu itiraz hukuki yönden haklı bir itiraz teşkil edecektir. Keza yemek-ulaşım vb. yan hizmetler için de aynı husus geçerlidir.
Peki ama önlerindeki kısa zaman diliminde erken kayıt imkanından faydalanmak isteyen ve çocuğu için kayıt yenilemek zorunda olan veliler özel okulların zorlayıcı talepleri karşısında ne yapabileceklerdir?
Öncelikle haklarını özel okullar ile paylaşarak istemedikleri yan hizmetlerin çıkarılmasını ve eğitim ücretinde yasal sınırın üstünde zammı kabul etmediklerini kayıt aşamasında belirtmeli bu şekilde taleplerini kabul ettirmeye çalışmalıdırlar. Buna rağmen haklı taleplerin görmezden gelinerek, zorlayıcı şekilde ancak özel okulun öngördüğü şekilde kayıt yenilenmesi durumunda ise tüketici sıfatını haiz velilerimiz yargısal yola başvurabileceklerdir. Bu başvuruların konusu fazla alınan ücretlerin iadesi olacaktır. Şöyle ki, yasal sınırın üstünde ödenmek zorunda kalınan eğitim ücreti ve talep edilmediği ve kullanılmadığı halde eklenen yan hizmetlere dair ücretler için sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Dolayısı ile bugün için baskı altında ödenmek zorunda kalınan fazla bedellerin iadesi için bu süreler içinde talepte bulunulabilir. İleride başvurulması ihtimal dahilinde olan hukuki süreçler için velilerin şimdiden okula ödeme yaparken ödemeleri kalem kalem ayırmaları faydalı olacaktır. Eğitim ücreti için, yemek için, etüt için ayrı ayrı ödeme gönderilmesi ve bu dekontların saklanması haklı taleplerin ispatına yarayacaktır. Örneğin etüt talep edilmemiş olmasına ve bu nedenle öğrencinin etüte gitmemiş olmasına rağmen ödenen toplam etüt bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri talep alınabilecektir.
Çocuklarımızın kaliteli eğitim ve öğretimi için özel okullarımız ile velilerimiz arasında uzlaşının sağlanması ve tarafların orta noktada buluşması ise elbette ilk tercihimiz olmalıdır. Çocuklarımızın güzel yarınlar görmeleri hep mutlu olmaları dileğiyle…
Av. Serhat GÜVEN ([email protected])
Haberankara.com Özel İçerik