Ankara’nın Altındağ ilçesinde Ulucanlar Caddesi üzerinde yer alan ve mimarî özellikleriyle dikkat çeken Ağaç Ayak Camii, Ankara’nın geç dönem Osmanlı eserleri arasında özel bir yere sahip. Geniş bir avlu içerisinde inşa edilen yapı, hem mimarî yapısı hem de tarihî geçmişiyle bölgedeki geleneksel cami örneklerinin nadide temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor.
Kitabesi bulunmamakla birlikte, yapı tarzı ve süslemeleri esas alındığında 1700’lü yılların başında inşa edildiği tahmin ediliyor. Caminin özellikle ahşap minberi, alçı mihrap tasarımı ve iç mekândaki boyalı nakışları, 17. yüzyıl sonları ile 18. yüzyıl başlarına tarihlenmesine işaret ediyor.
EN SON 2006 YILINDA YENİLENDİ
Eskiden toprak damlı ve minaresiz bir yapı olan Ağaç Ayak Camii, zaman içerisinde çeşitli onarımlar geçirdi. İlk büyük restorasyonu 1962 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen cami, 2006 yılında yapılan bakım çalışmalarıyla günümüzdeki görünümüne kavuştu.
AĞAÇ HATILLAR MİMARİYE İSMİNİ VERDİ
Caminin "Ağaç Ayak" ismini alması, mimarisinde sıkça kullanılan ahşap hatıllar ve taşıyıcı direklerden kaynaklanıyor. Dikdörtgen planlı yapı, eğimli bir arazi üzerinde inşa edilmiş olup kuzeybatı köşesinde yer alan ahşap minaresiyle tamamlanıyor. Ana giriş kapısı, iki dikdörtgen pencereyle birlikte ön cephede yer almakta. Kapı ve pencere çevresinde kullanılan sivri kemerli alınlıklar, yapıya sade ama zarif bir estetik katıyor.
İÇ MEKÂNDA AHŞAP SANATI ÖNE ÇIKIYOR
Caminin iç kısmı ise detaylı ahşap işçiliği ile dikkat çekiyor. Harim tavanının ortasında yer alan büyük altıgen rozet, tavanın görsel merkezini oluştururken, kasetleme tekniğiyle bölünmüş tavan ve mahfel altı, geleneksel ahşap ustalığının izlerini taşıyor. Kadınlar mahfelini destekleyen ahşap sütunlar ve alçı kalıplarla şekillendirilmiş mihrap, caminin sanatsal dokusunu zenginleştiriyor. Ahşap minber ise üzerindeki ince nakışlarla caminin en özgün unsurlarından biri olarak öne çıkıyor.