Toplumda evraklarda isim benzerliğinin olması, şahısların dini ya da ailevi unvanlar ile anılır oluşu çeşitli sıkıntılara neden oluyordu. Bu durumun önüne geçmek adına Türkiye Cumhuriyeti tarafından 1934'te soyadı kanunu kabul edildi.
1935 yılında yürürlüğe giren kanunla birlikte insanlar kendilerinin, ailelerinin ve kendilerinden sonra soylarından gelecek kişilerin taşıyacakları soyadlarını belirlediler.
MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN SOYADI ATATÜRK OLARAK ÖNERİLDİ
Herkes gibi o dönem Mustafa Kemal Paşa içinde bir soyadı bulunması ihtiyacı ortaya doğdu. Konu ile ilgili olarak Çankaya köşkünde bir toplantı gerçekleştirildi. Mustafa Kemal Paşa'ya bir soyad bulmak için çalışma yapan komisyonda Türkata ve Türkatası isimleri gündeme geldi fakat Nazım Onat bunların uygun olmayacağını anlattı.
İddialara göre Onat "Türk'e her alanda atalık etmiş, Türklüğü kurtarmış, istiklaline kavuşturmuş olan büyük Gazi'mize 'Atatürk' diyelim, bu soyadını verelim" dedi ve Mustafa Kemal Paşa'da Atatürk soyadını kabul etti.
Daha sonra TBMM'de Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı verildi. Atatürk Kasım 1934'ten vefatına kadar Atatürk soyadını kullandı.