Ankara’nın Sincan ilçesinde geçtiğimiz yıl darp edilen bir genç kısa bir süre içerisinde hayatını kaybetmişti. Bu olayın sorumluları yakalanmış ve ilk aşamada haklarında tutuklama kararı verilmişti. Ancak ölen gencin vefat raporunda yasaklı maddeden dolayı kalp krizinden vefat ettiği yazınca işler karıştı.
Çıkan rapora göre tutuklu bulunan şüpheliler tahliye edildi. Rapora itiraz edilmesine göre ikinci raporda ölümün darptan dolayı olduğu yer aldı. Bunun üzerine mahkemeye başvuran ailenin avukatı sonuç alacağını düşünürken büyük bir engel ile karşılaştı. Asliye ceza mahkemesi ikinci rapora göre hareket edip görevsizlik kararı vererek davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesini talep etti. Ağır ceza mahkemesi ise ilk raporu esas alarak yargılamayı yapmadı. Ortada kalan davada aile bir an önce suçluların cezalandırılmasını istiyor.
Olay, 9 Eylül 2023 tarihinde Sincan'da meydana geldi. İddialara göre, Fatih Sürücü (24), davet edildiği evde buluştuğu M.Ö.'nün yakınları tarafından demir sopalarla darp edilmesi sonrası hayatını kaybetti. Sürücü'nün babası, para için oğluna kumpas kurulduğunu ileri sürerken, olayla ilgili başlatılan soruşturmada saldırıyı gerçekleştirdiği tespit edilen H.Ö., H.B., A.K. ve N.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hazırlanan ölüm raporunda ise Sürücü'nün, 'yasaklı madde kullanımına bağlı kalp krizi' nedeniyle vefatının tespiti üzerine 4 şüpheli serbest bırakıldı.
"Dosya mahkemeler arasında dolaşıyor ama kimse tutuklanmıyor"
Durumla ilgili konuşan İbrahim Sürücü, "Oğlum, kız arkadaşıyla onun evinde buluşmuş. Ardından da kızın ailesi tarafından darp edildi. Hastaneye götürülen oğluma basit bir tıbbi müdahale yapılmış. Ardından da karakola götürülmüş ve orada vefat etmiş. Olayla ilgili 4 kişi tutuklandı. Adli Tıp Kurumundan çıkan raporda, oğlumun yasaklı madde bağımlılığına bağlı kalp krizi nedeniyle öldüğü belirtildi. Bunun üzerine de 4 zanlı serbest bırakıldı. Biz duruma itiraz ettik. Bir rapor daha çıktı. İkinci raporda oğlumun darp edilmesi sebebiyle öldüğü belirtildi. Zanlıların tekrar tutuklanmasını istedik. Asliye ceza mahkemesi, olayın cinayet olmasından dolayı davayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Ağır ceza mahkemesi de ilk raporu esas alarak davanın tekrar asliye ceza mahkemesinde gönderilmesine karar verdi. Biz mağduruz. Dosya mahkemeler arasında dolaşıyor ama kimse tutuklanmıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ağır ceza mahkemesi görevsizlik kararı verdi. İkinci raporu görmüyor mahkeme. Adalet istiyoruz" dedi.
"Karar sonucu tutuklu 4 sanık o gün itibarıyla serbest bırakıldı"
Avukat İbrahim Dönmez ise, "Savcılık aşamasında alınan adli tıp ve otopsi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda ölümün sebebini yasaklı madde etkisi sebebiyle kalp krizine bağladılar. Bu karar sonucu tutuklu 4 sanık o gün itibarıyla serbest bırakıldı. Yaptığımız itirazlar reddedildi ve dosya asliye ceza mahkemesinde açıldı. İlk duruşmadan itibaren biz bu raporun şaibeli olduğunu ve ek rapor alınması gerektiğini belirttik. Verilen ek raporda haklı bulunduk. Saldırıya uğrayan kişinin, 'darbeye bağlı 5. dereceden kafatası kemiği kırığı' nedeniyle vefat ettiği tescillenmiş oldu. Bu gelişmenin ardından asliye ceza savcısı görevsizlik kararı verdi ve dosyanın ağır ceza mahkemesine ait olduğu kararı verildi. Karşı taraf bu karara itiraz etti. İtirazları reddedildi. Dosya, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Ağır ceza mahkemesi ise görevsiz olduklarını iddia etti. Savcılık tarafından ilk rapor dikkate alındığı için ağır ceza mahkemesinin görevsiz olduğu ve davaya asli ceza mahkemesinin bakması gerektiği belirtildi. Dosya her iki mahkemenin de görevsiz olmasını belirtmesi üzerine incelenmek ve hangi mahkemede görülmesinin tespiti için bölge adliye mahkemesine gönderildi" diye konuştu.
Olayın nasıl çözüme kavuşturulacağı konusunda şimdilik bir netice alınamadı. Aile yetkililerden yardım beklerken yargılama bir türlü yapılamıyor. Çocuklarını kaybeden aile sorumluların cezasız kalmasına tepki gösteriyorlar.