Ankara Üniversitesinde kimsesiz yavrulara özel bakım yapılıyor

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinde annesiz kalan yaban hayvanı yavrularına özel bakım yapılıyor.

Ankara Üniversitesinde kimsesiz yavrulara özel bakım yapılıyor

Ankara'da ormanlık alanda bulunan yaban hayvanı yavruları, Ankara Üniversitesinde veteriner hekim ve gönüllü öğrenciler tarafından özel bakım görüyor.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yaban Hayvanları Birimi, Ankara'da ormanlık alanda bulunan yabah hayvan yavrularını besliyor ve onlarla özel olarak ilgileniyor. Ormanlık alanda vatandaşların bulduğu kızıl geyik, karaca ve tilki yavruları, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü av koruma ekiplerince Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yaban Hayvanları Birimine teslim ediliyor. Burada veteriner hekimler ve gönüllü öğrenciler tarafından kontrolleri yapılan ve yaralı olmadığı belirlenen yaban hayvanı yavruları, doğaya hazır hale gelene kadar bakıma alınıyor ardından hazır olduklarında tekrar doğaya bırakılıyor.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, yaban hayvanları biriminin, doğada bulunan bakıma muhtaç tüm yaban hayvanlarına sağlık ve rehabilitasyon hizmeti veren tıbbi bir birim olduğunu anlattı. Her yıl yaklaşık 1000 yaban hayvanının birime getirildiğini söyleyen Şenel, bunların birçoğunun yaralı ya da başka sağlık sorunları olduğunu belirtti ve şunları söyledi:

"Çok fazla yavru doğada bulunarak, vatandaşlarımız ya da en temel paydaşımız DKMP Genel Müdürlüğü ekiplerince birimimize getirilir. Bizim buradaki en önemli amacımız, yaban hayvanlarını ait oldukları doğaya döndürebilmek. Tüm ekibimiz bunun için çok büyük çaba harcıyor. Burada hayvanların tüm gereksinimleri karşılanıyor, güçlerini kazanıp, yavrular da büyüdükten sonra çoğunlukla yine DKMP'nin av koruma ekiplerine teslim ederek, doğada yaşadıkları bölgeye tekrar bırakılmalarını sağlıyoruz."

Ankara Üniversitesinde kimsesiz yavrulara özel bakım yapılıyor

"HEPSİNİN MUTLAKA GERİ PLANDA ÜZÜCÜ HİKAYELERİ VAR"

Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, "Sansar, kirpi, kaplumbağa, 100'ün üzerinde kerkenez, delice, şahin, ebabil, baykuş yavrularını büyütüp, doğaya saldık. Şu an, 2 kızıl geyik yavrumuz var, karaca, tilki yavrusu ve şahin yavrularımız var. Aslında birimimizi en fazla yırtıcı kuşlar ziyaret eder ama bu ara memeliler de fazla sayıda. Biz burada çok keyifle onlarla birlikte çalışıyoruz ama hepsinin mutlaka geri planda üzücü hikayeleri var. Bir yavrunun doğada annesinin yanında büyümesi en büyük temennimiz. Ama bazen çeşitli nedenlerle kazaya maruz kalan, bir şekilde annesinden uzak kalan ya da doğanın kendi döngüsü gereği kayıplar olabiliyor" dedi.

Vatandaşların bu konularda çok hassas olduğunu söyleyen Şenel, "Özellikle 'ALO112' hattı üzerinden iyi işleyen bir sistem var. Genellikle hikayelerinin öncesini bilemiyoruz, çok muhtaç durumda oluyorlar. Mutlaka elden destek ile besleniyorlar. Ama gördüğünüz gibi bir şekilde gözümüzün önünde hızla büyüyüp doğaya salınabilecek hale geliyorlar" diye konuştu. Şenel, "Yalnız başına görünen yavru, annesinin aslında güvenli gördüğü için oraya bıraktığı bir yavrudur. Önerimiz hep şu oluyor; vatandaşlarımız yavru gördüklerinde eğer yaralanma gibi gözle görülür bir sağlık sorunu yoksa bir süre gözlem altında tutup yanına bir anne, ebeveyn gelip gelmediğini kollasınlar" dedi.

Şenel, hayvanın aç ve yardıma muhtaç olduğu düşünülürse vatandaşların ALO112 hattı üzerinden iletişime geçerek yetkililere haber verilmesi uyarısında bulundu.

Kaynak: Anadolu Ajansı
SONRAKİ HABER