Ankara 20. yüzyılda kazandığı Başkent unvanını ve stratejik değerini eski dönemlerde de yaşadı. Tarihte özel yer edinmiş bazı medeniyetler Ankara'da varlığını sürdürürken bu gelişmeler şehrin özel bir tarihi geçmişi olmasını beraberinde getirdi.
Milli Mücadelenin önderi Mustafa Kemal Atatürk, söz konusu mücadeleyi güvenli ve etkin bir noktadan yönetmek için Ankara'yı seçti. Daha sonraki senelerde Ankara, kurulan devletin Başkenti ilan edildi.
ANKARA'DA ASIRLAR ÖNCESİNDE KURULAN AHİ CUMHURİYETİ
Ankara'nın 1923 yılında Başkent olması ilk defa başına gelen bir durum değildi. 13. Yüzyılda Anadolu'da kurulan irili ufaklı devletlerden birisi olan Ankara Ahi Cumhuriyeti, kısa süreli hayatında Cumhuriyet anlayışı ile yönetilen bir devlet olarak dikkat çekti.
Atatürk'te "Ben Ankara'yı coğrafya kitabından ziyade tarihten öğrendim ve cumhuriyet merkezi olarak öğrendim. hakikaten Selçuklu idaresinin bölünmesi (inkisamı) üzerine Anadolu'da teşekkül eden küçük hükümetlerin isimlerini okurken bir Ankara Cumhuriyeti'ni görmüştüm. Beni, Türkiye'nin en münasip merkez Ankara olabileceğini düşünmeye sevk eden ilk vesile çok eskidir ve bilimseldir" diyerek Ankara'nın tarihteki öneminin kendisini nasıl etkilediğini dile getirdi.
Ankara Ahi Cumhuriyeti bir çok insanın ilk defa karşılaştığı tarihi bir bilgi olarak varlığını sürdürüyor. Bu devlet Ankara'nın öneminin asırlar öncesinde de ön planda olduğunu gözler önüne seriyor.
