Ankara, siyasi ve kültürel mirasının yanı sıra kendine özgü bitki ve hayvan türleriyle de biliniyor. Ancak kentle özdeşleşen bu türlerin birçoğu, ekolojik değişimler ve insan etkisi nedeniyle tehlike altında. Başkent’te bulunan Endemik Vadi gibi alanlar, bu türlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için önemli bir rol oynuyor.
ANKARA KEÇİSİ (TİFTİK KEÇİSİ)
Bir dönem Türkiye’nin tekstil sektöründe büyük bir yere sahip olan Ankara Keçisi, kaliteli tiftiğiyle tanınıyor. Başta Ayaş, Beypazarı, Güdül ve Nallıhan olmak üzere Ankara’nın farklı bölgelerinde yetiştirilen bu tür, üretimin azalması nedeniyle nesli tehlike altındaki canlılar arasında yer alıyor. Devlet destekli teşviklerle Ankara Keçisi’nin korunması hedefleniyor.
ANKARA GÜVERCİNİ
Ankara’nın “Beş Beyaz” olarak bilinen simgelerinden biri olan Ankara Güvercini, beyaz rengi ve taklacı özellikleriyle öne çıkıyor. Küçük gövde yapısı ve zarif duruşu, bu türü diğer güvercinlerden ayıran başlıca özellikler arasında. Ancak bilinçsiz üretim ve çevresel faktörler nedeniyle sayıları giderek azalıyor.
ANKARA KEDİSİ
Zekâsı, cesareti ve karakteristik uzun beyaz tüyleriyle dünya çapında ün kazanmış Ankara Kedisi, Türkiye’nin en bilinen endemik türlerinden biri. Ev yaşamına kolay uyum sağlaması nedeniyle popülerliği artsa da, saf ırkının korunması için özel yetiştirme programlarına ihtiyaç duyuluyor.
ANKARA TAVŞANI
Yumuşak ve kaliteli tüyleriyle bilinen Ankara Tavşanı, özellikle tekstil sektöründe Angora yünü üretimi için büyük önem taşıyor. 1723’te Ankara’da nesli tükenen bu tür, daha sonra yeniden getirildi ve yetiştirilmeye başlandı. Ancak, kontrollü üretim olmadan popülasyonun devamlılığı risk altında bulunuyor.
ANKARA ARISI
Üstün bal üretme kapasitesine sahip olan Ankara Arısı, İtalyan seyyah Domenico Sestini’nin seyahatnamesine dahi konu olmuş bir tür. Ürettiği balın kokusu, beyazlığı ve lezzetiyle ün kazanan bu arılar, iklim değişikliği ve zirai ilaçların etkisiyle yok olma tehlikesi altında.