Ankara’da görkemli camilerin sayısı bir hayli fazla olduğu biliniyor. Kentteki tarihi camiler ise oldukça merak edilen konular arasında yer alıyor. Tarihi camiler içerisinde ise Ankara’nın en eski camisi araştırılıyor. Bu sorunun cevabı ise gayet net bir şekilde verilebiliyor. Bugün Sultan Alaeddin Camii ismiyle bilinen cami kentin en eski camisi olarak kayıtlara geçmiş durumda.
YAPIM TARİHİ!
Sultan Alaeddin Camii’nin yapım tarihini Sultan Alaeddin ile ilişkilendirenler muhtemelen bu caminin yapım tarihini yanlış olarak tespit edeceklerdir. Ankara Kalesi, Malazgirt Zaferi’nden 2 yıl sonra 1073 yılında Türkler tarafından fethedilmişti. Buranın Türklerin eline geçmesi ile beraber Müslüman nüfus fazla değildi. Ankara Kalesi fethedildikten sonra burada bir cami yapıldı ama bu cami tam bir şekilde bugüne kadar ulaşamadı. O camiden bugüne üst yarısı tamamen yıkılmış olan mihrap kalmıştır.
Bugün de ayakta kalan Ankara’nın en eski camisi ise 1186 ile 1204 yılları arasında yapıldı. O dönemde Anadolu Selçuklu Devleti’nin topraklarını II. Kılıçarslan oğulları arasında paylaştırdı. Ankara’nın da bulunduğu topraklar Muhyiddin Mesud’a düştü ve Ankara’da yaşamaya başladı. Muhyiddin Mesud Ankara’da bir saray ve bir cami inşa ettirdi. Saray ile caminin bağlantılarının olduğu düşünülüyor. Araştırmacılar caminin 1178 yılında yaptırıldığı konusunda fikir birliğine varmış durumdalar.
İSMİ NEDEN SULTAN ALAEDDİN OLDU?
Muhyiddin Mesud tarafından yaptırılan caminin isminin Sultan Alaeddin ismi ile anılmasının ise bir başka nedeni bulunuyor. O dönem taht kavgaları yaşanmış ve Muhyiddin Mesud’un kardeşi Rükneddin Süleyman Şah Ankara’yı kuşatmıştır. Bu kuşatma sırasında cami hasar görmüş ve sonunda da Muhyiddin Mesut kardeşi tarafından öldürülmüştür. Sonrasında taht kavgaları devam etmiş ve Alaeddin Keykubad 1204 yılında Ankara’ya sığınmıştır. Bu sırada da camiyi yenilediği için caminin adı Sultan Alaeddin Cami olmuştur. Alaeddin Keykubad da 1213 yılında şehri ağabeyi İzzettin Keykavus’a teslim etmek zorunda kalmıştır.
Sultan Alaeddin Camii tarihsel süreçte defalarca onarılmıştır. II. Murat döneminde 1433 yılında, II. Abdülhamid döneminde 1895 yılında onarım geçirmiştir. Cumhuriyet döneminde ise Vakıflar Genel Müdürlüğü bu camiyi 1954 ve 1985 yıllarında iki defa onarmıştır.
