Ankara tarihsel kökleri ile nadir kentlerden birisi olarak dikkat çekiyor. Binlerce yıllık geçmişi olan bu kentin kültürel olarak bugüne taşınan bazı eserleri tüm heybeti ile var olmaya devam ediyorlar. Bu eserlerden birisi de Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Çengel Han olarak ziyaretçilerin akınına uğruyor. Çengel Han’ın Ankara’nın kültürel geçmişinde önemli bir yere taşıyan bazı hususlar bulunuyor.
500 YILDIR AYAKTA!
Çengel Han’ın yapılışına bakıldığında Osmanlı Devleti’ne kadar gidiliyor. 1522 yılında inşa edilen Çengel Han’ı o dönemli önemli devlet adamlarından birisi yaptırmış. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından olan ve kızı Mihrimah Sultan ile de evli bulunan Rüstem Paşa tarafından İnşa edilen Çengel han bu açıdan tarihi bir yapıdır. Rüstem Paşa o döneminin en etkili ve kudretli devlet adamlarından birisiydi.
Klasik Osmanlı mimarisi ile inşa edilen Çengel Han kareye yakın olmak üzere dikdörtgen bir planla yapılmıştır. Ortasında bir avluya sahip olan han içerisinde tek katlı ve iki katlı dükkanlara sahiptir. Çengel Han’ın güneybatı tarafında ise üç katlı dükkanlar bulunmaktadır. Uzun süre tiftik deposu olarak kullanılan Çengel Han sağlam olan mimarisi ile 500 yıl sonrasına kadar gelebilmiştir.
İpek Yolu’nun etkin olduğu dönemlerde kervanların uğrak yeri olan Çengel Han bir ticaret merkezi olarak hizmet etmiştir. Çengel Han’ın sahibi Anadolu Beylerbeyi Karacapaşa’nın torunlarıdır. Uzun süre tiftik deposu olarak hizmet veren bu yapı daha sonra gıda maddesi deposu görevi görmüştür. 1980 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından korunması gerekli eski eser olarak tanımlanmıştır. Ankara Belediyesi 1991 yılında bu eseri istimlak etmiş ve burayı Belediye Sarayı yapmak istemiştir. Bu proje gerçekleşmeyince uzun süre boş kalan Çengel Han Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.
2005 yılında Çengel Han Koç Holding tarafından kiralanmıştır. Burası restore edilmiş ve bugün de müze olarak kullanılmaktadır.
