31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde Ankara'nın 45 bin nüfuslu Akyurt ilçesinde 2'nci kez seçilerek, 26 ilçe belediye başkanı arasında tek kadın başkan olan Hilal Ayık (37), ülkedeki en genç başkanlar arasında da yer aldı. AK Parti'li Ayık, "Başarısız olsaydık şayet geçtiğimiz 5 yılda, 'gençler bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Başaramasaydık yine 'kadınlar bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Onu bildiğim için ne gençlere ne kadınlara bu haksızlığın yapılmamasını istediğim için daha çok çalıştım" diyerek 5 yıllık başkanlık sürecinden bahsetti.
DHA'ya konuşan Akyurt Belediye Başkanı Ayık, 2010 yılında Bilkent Üniversitesi’nden mezun oldu ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Yazılım Uzmanı olan Ayık, 2013 yılında AK Parti’de siyasete girerken Akyurt'ta belediye meclis üyeliği ve belediye başkan yardımcılığı yaptıktan sonra 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde belediye başkanı seçildi. Ayık, 31 Mart'ta yapılan seçimde 2'nci kez seçilerek, Ankara'da 26 belediye başkanı arasında tek kadın başkan oldu. Mazbatasını alarak ikinci dönemi için göreve başlayan Ayık, başkanlık sürecine dair açıklamalarda bulundu.
AKYURT BELEDİYE BAŞKANI AYIK: ''BİR ANDA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDA BULDUM KENDİMİ''
Akyurt Belediye Başkanı Ayık, siyasete giriş noktasının gönüllülük esasına dayalı olduğunu belirterek, "İşe gidip geliyorum, para kazanıyorum; ama işin bir tarafında dünyalık bir şey var. 'Hiçbir karşılığı olmadan ne yapıyorum' diye o dönem çok soruyordum kendime. O dönem gittim AK Parti Akyurt teşkilatına, 'üye olabilir miyim? Ben de sizinle birlikte çalışmalara katılmak istiyorum’ dedim. O dönem ana kademeden başladım, ardından ilçemizde kadın kolları ve genel merkez kadın kolları, derken ilçede belediye başkanlığına uzanan bir süreç yaşadık. Tamamen gönüllülük esasıyla, hiçbir dünyevi bir şeyin bulaşmadığı, sadece 'Allah rızası için ne yapabilirim' diye çıktığım yolda, bir anda kendimi belediye başkanlığında buldum" dedi.
''BAŞARAMASAYDIK KADINLAR YAPAMIYOR DİYECEKLERDİ''
Doğup büyüdüğü ilçe Akyurt'a karşı bir vefa borcu olduğunu söyleyen Ayık, "Belediyedeki çalışmalarımızı yaparken de sadece rutin hizmet etmenin ötesinde sanki doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcumu ödüyormuşum gibi hissediyorum ve bu hissiyat beni çok motive ediyor. Belediyedeki işlerden sonra sahaya çıkarım hemen. Olabildiğince sahada olmaya gayret ederim. Hiçbir zaman yerinde oturup gelenle gidenle çay kahve içen bir belediye başkanı olmayı tercih etmedim." ifadelerini kullandı. İlk dönem belediye başkanlığında Ankara genelinde bazı ön yargılarla karşılaştığını belirten Ayık, "'Yaşı genç, kadın, yapabilir mi? Başarabilecek mi?' Böyle bir baskı vardı üzerimde. Motivasyonumu düşürmek yerine daha da hırslanıyordum, daha çok çalışıyordum. Başarısız olsaydık şayet geçtiğimiz 5 yılda, 'gençler bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Başaramasaydık yine 'kadınlar bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Onu bildiğim için kesinlikle ne gençlere ne kadınlara bu haksızlığın yapılmamasını istediğim için daha çok çalışıp, daha çok gayret ettim. Vatandaşın bir 'Allah razı olsun' sözü sizi bütünüyle motive etmeye yetiyor. Şimdi ikinci dönemimizde daha çok çalışacağız, gayret edeceğiz" dedi.
Haberankara.com